Kol’un günahı da sevabı da TFF’nin

TFF Başkanı ne yapmak istiyor bilemiyorum. Türkiye’de 7 tane FIFA hakemi var. Bunların bir tanesi Halil Umut Meler. O sakatlandığı için onu dışarıda bırakıyorum. Şu an 6 tane uluslararası hakemimiz Beşiktaş-Galatasaray derbisini yönetmeye hazır.
Peki TFF Başkanı ne yapıyor? İki sezon önce klasman düşürülen, psikoloji testlerinde sonuncu olan, İngilizce bilmeyen sıradan bir hakemi bu 6 FIFA kokartlı hakemi kenara itip maça tayin ediyor. Başkanın hangi akla hizmet ettiğini bilemiyorum.
Beşiktaş, ‘neden Galatasaray-Fenerbahçe maçına yabancı hakem verip bizim maçta vermiyorsun?’ diye isyan ediyor. Taraftar, camia, hepsi fokur fokur kaynıyor, TFF başkanını istifaya davet ediyor. Galatasaray bir hafta önce Eray Yazgan’ın basın toplantısında Beşiktaş yabancı hakem konusunda ne karar alırsa, biz de onunla birlikte hareket edeceğiz diye bildirdi.
Altı ay önce TFF Başkanı Hacıosmanoğlu, ‘Benim olduğum yerde yabancı hakem olmaz’ diye demeç vermişti. Daha sonra Slavko Vincic’i getirerek hem sözünü yedi hem de bu yolu açtı. Şimdi de çok önemli bir derbiyi kaldırması zor olan sıradan bir klasman hakemini bu maça veriyor.
Beşiktaş adalet istiyor, yerden göğe kadar haklı. Galatasaray aynı şekilde hakem maça müdahil olmasın diyor, iyi oynayarak kazanmak istiyor. Peki TFF Başkanı, kulüpler böyle bir istekte bulunurken neden hiç istenmeyen bir hakemi o maça tayin ediyor. Sarı-kırmızılılar diyor ki; ‘Alanyaspor maçında 7 sarı, 1 kırmızı kart göstererek federasyonun birden bire prensi mi oldu?’ Siyah-beyazlılar ‘Biz çıkıp kartallar gibi mücadele edeceğiz ama bu yerli hakem yine maçın önüne geçip kargaşa çıkartacak’ görüşünü savunuyorlar.
Benden söylemesi, cumartesi akşamı oynanacak maçın sevabı, günahı her şeyi TFF Başkanı’na aittir. Bu maçı yabancı hakem idare etseydi, bu tartışmaların hiç biri olmayacaktı. İyi olan takım karşılaşmayı kazanacak, tribünler gerilmeyecekti. Benim anlamadığım neden yabancı hakem gelmedi de, federasyon başkanı yerli hakem şeklinde tercihini kullandı. Ne düşündü de, böyle bir karar aldı? İnsanların futbolda istediği huzur, adalet ve eşitlik. Maalesef bizim TFF bunu sağlamak da istemiyor.

Sarıyer-Altay'ı izlerken

Süper Lig’e yıllarca damga vuran, futbolcu fabrikası gibi olan bu iki kulübün maçına önceki gün Mustafa Denizli hocam, Turan Babataş ile beraber gittik. Sarıyer, 2. ligdeki grubunda lider. Çok da iyi top oynuyor. Harika bir stadı var ve taraftarı da tribünleri dolduruyor. Altay’ı Mustafa Denizli’nin yardımcısı Gökhan Karaarslan çalıştırıyor. O efsane Altay çok sıkıntılar yaşıyor ve kümede kalmak için mücadele ediyor. Transfer yasağ ı var, kadro çok kısıtlı, bazı maçlara 13 futbolcuyla çıkıyorlar.
Gökhan hoca siyah-beyazlıları kümede tutabilirse çok başarılı olmuş demektir. Ne var ki bu kolay bir iş değil. Neticede futbol futbolcularla oynanıyor. Kaç sezondur transfer yapamıyor, eldeki kadroyla da bundan fazlası olmuyor. Güzel bir nostalji yaşadık. 2. Lig’i takip etmeyenler için söylüyorum. Bu maçlara gidin; nasıl kıran kırana futbol oynanıyor bunu görmelerini tavsiye ederim.