G.Saray bileğinin hakkıyla
Üst üste gelen maçlar, Sara’nın sakatlığı, takım da yorgun ama futbolcuların hırsı öyle ya da böyle kazanmayı sağlıyor. Başakşehir gerçekten iyi bir takım, bunu kabul etmek lazım. İyi kontratağa çıkıyorlar. Defans ve merkez orta saha zor pozisyon veriyor. Maçın ilk 20 dakikasında son adam Opoku’nun Osimhen’i düşürmesi ve Sanchez’in yüzüne yediği dirseği hakem Atilla Karaoğlan’ın cezasız bırakması eklenince maçın zorluk seviyesi yükseldi.
Ama buna rağmen Barış Alper ve Osimhen sahneye çıktı. Barış iki güzel gol attı. Osimhen mükemmel gol pası verdi. Yunus ve Mertens’in gününde olmayışlarına rağmen rakibinden daha çok gol pozisyonuna girdi Galatasaray. Kaleci Muhammed yerinde kurtarışlarıyla farkın artmasını önledi.
Galatasaray’ın en büyük handikapı; Yunus ayağındaki topla iki kişinin arasına giriyor, kaybediyor, o top Galatasaray kalesinde gol pozisyonu oluyor. Aynı şekilde Kerem Demirbay... Rakibine çalım atmaya çalışıyor, o da kaptırıyor. Ve o top dönüp tehlikeli pozisyona dönüşüyor.
Kaan sağ bekte ağır kalıyor. Bundan sonraki maçlarda saydığım isimlerin daha dikkatli olması lazım. Sara olmayınca Torreira’ya çok büyük yük biniyor. Dün her yerde Torreira vardı. Bir de az kaldı kafayla kendi kalesine gol atıyordu. O top direkten dışarı çıktı. Bu da onun şansıydı.
Evet, Galatasaray’ın sahada koyduğu mücadeleye, futbolcuların kazanma hırsına büyük saygı duymak lazım. Bu takım temmuz ayından itibaren Süper Lig’de ve Avrupa Ligi’nde hiç yenilmeden yoluna devam ediyor. En büyük golcüleri, takımın olmazsa olmazı Icardi sezonu kapatıyor. Fakat piyangodan çıkan Osimhen, gerçekten öyle bir performans ortaya koyuyor ki, sanki Galatasaray’ın 10 yıllık golcüsü ve böyle devam edecekmiş gibi her şeyini sahaya koyuyor.
Ve Galatasaray, Osimhen ile hangi maça çıkarsa çıksın o maçın favorisidir. Bunu abartmıyorum. Her mücadelede bunu görüyoruz. Dün de verdiği gol pasıyla bunu gösterdi. Sonuçta sarı-kırmızılıların her maçı heyecanlı, keyifli geçiyor. Evet rakiplere gol pozisyonu da veriyor, ama daha fazlasını atarak galip geliyor. Bu da Okan Buruk’un başarısıdır.