Buruk yalnızca önüne bakmalı
En büyük rakibinden 6 puan öndesin. Averaj da senin lehine. Sorunlar olmasına rağmen iyi bir takımın var. Bütün dikkatini, enerjini takımın üzerine vereceğine; yok yabancı hakem, yok yerli hakem bir sürü algı operasyonuna cevap vererek kendi dikkatini dağıtıyor ve enerjini boş yere harcıyorsun.
Tabii senin de bir yere kadar kabahatin var. Burada esas sorumlu yöneticiler. Koca Galatasaray Kulübü’nde bir tane papağan yönetici yok mu? Çıksın rakibin ve kendi takımının her maçı sonrası, doğruyu yanlışı konuşsun, algı yaratsın! Maalesef Başkan Dursun Özbek, yönetimini kurarken hiç bunu düşünmemiş. Erden Timur varken kendisi iyi, kötü bunu yapıyordu. Şimdi Timur’un yarısı kadar bu işleri yapacak yönetici yok, bu da bir gerçek.
Hepimiz kabul ediyoruz ki; Galatasaray maç kazansa da oynanan futboldan taraftar memnun değil. Hocanın bütün enerjisini buraya harcaması lazım. Sara, takımın en kaliteli ismiydi. Bir sakatlandı, bir daha gerçek futboluna dönemedi. O kalitede bir futbolcu bu kadar pas hatası yapar mı? Bunun sebebi nedir?
Abdülkerim, A Milli Takım’ın da stoperi... Topu alıyor, 40 metre sürüyor. Tamam şut çeker dışarı gider ona itirazım yok. Peki o ne yapıyor? Üç Fenerbahçeli defans oyuncusunun arasına giriyor. Çalımla onları geçip kaleye şut çekmeye yöneliyor, çekemeyince de ayağındaki topu kaptırıyor. O top kendi kalesinde gol tehlikesine dönüşüyor. Biz bu arızaları görüyoruz, mutlaka hoca da görüyordur. Ama bu futbolcunun kulağını daha da çok çekip uyarması gerekir. Barış Alper fiziğiyle top oynayan bir futbolcu. Takımın da olmazsa olmazlarından. Peki Barış ne yapıyor? Ne bir orta yapabiliyor, ne rakibini geçebiliyor ne de pas verebiliyor? Bunları kim düzeltecek?
Takım geriden oyun kuruyor. Geri pas, geri pas, geri pas... İnsanlara artık gına geliyor. Hocanın sisteminde bu kadar çok geri pas istediğini düşünmüyorum. Oyun kurarken de atılan uzun topların çoğu rakibe ya da taca gidiyor. Bakın şampiyonluk yarışında Galatasaray’ın çok büyük avantajı var ama o şampiyonluğa ulaşmak için de bir sürü hendek var. O hendeklerden atlaması lazım. Bu da nasıl olur? Bütün futbolcular Lemina’nın performansını yakaladığında gerçekleşir. Osimhen gibi dünya çapında bir forvetin var, adamı topla buluşturamıyorsun, gol yollarında sıkıntı yaşıyorsun, üç stoper arasında Osimhen boğuşarak enerjisini boş harcıyor.
Morata’nın sakatlanması Osimhen için çok kötü oldu. İki forvet yan yana oynadığı zaman eminim Osimhen’in gol şansı artacak.
Son sözüm de Frankowksi için... Evet Fenerbahçe maçında çok kötüydü. Sahadaki ortamdan etkilendi, ‘Ne oluyoruz?’ dedi. E kolay değil, 10 bin polis Türkiye’nin en büyük futbol bayramında ‘aman bir olay olmasın’ diye maça getiriliyor. O gelen polislere de yazık. O soğukta en az 8 saat ayakta dikiliyorlar. Polonyalı futbolcunun bundan etkilenmesi çok normal. Ama bu iyi bir transfer ve takıma çok katkısı olacak.
Türk hakemlerini ezdirmeyin
Derbiyi yöneten Slavko Vincic resmen hakemlik dersi verdi. Daha maçın başında 3. düdüğünde üzerine koşan futbolculara iki elini açarak ‘futbolunuza bakın’ dedi. İlk defa bir maçta o taklacı futbolcuların hiçbiri sahneye çıkamadı.
Şimdi Türk hakemlerinden de aynı performansı istiyoruz. Peki Vincic’in arkasında UEFA ve FIFA var. Türk hakemlerinin arkasında kim var? MHK Başkanı mı Türk hakemlerinin arkasında duracak yoksa TFF Başkanı mı? Türk hakemler resmen ‘bizi derbi maçına vermeyin’ diyorlar. Acaba MHK Başkanı kendi hakemlerinden niye böyle bir talep geldiğini hiç düşündü mü? Veya hakemlerimizi koruma amaçlı bir şey yapıyor mu?
Gerçekten çok yazık. Bu çocukları algı yaparak maalesef bitirmek için başta yöneticiler herkes elinden geleni yapıyor.