Oğuz Çetin

Oğuz Çetin

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türk basını içinde haklı olarak çok önemli yer tutan, bünyesinde büyük şahsiyetler ve üstadlar barındıran MİLLİYET Gazetesi’nde, sizlere spor ve futbol konusunda görüş ve yorumlarımı yazacak olmamdan dolayı çok mutluyum.
Gelelim, sorularla dolu maça...
Caner’in, maçın 27. dakikasında kırmızı kart görene kadar olan süreçte, iki takım da seyredenleri hayal kırıklığına uğrattı. Daha önceki gün Galatasaray, Karabükspor’a karşı kaybetmişken, Fenerbahçe bu maçı kazandığı takdirde Galatasaray ile aynı puana ulaşmayacak mıydı? Eskişehirspor kazandığında Fenerbahçe’nin üzerine çıkıp, ilk üçe girmeyecek miydi? Her iki takım da, böylesine önemli motivasyon kaynağı olabilecek hedefler varken, neden bu derece düşük tempoda dengeli ve kontrollü oynar?
Takımlarımız, 10 kişi kalan rakibe karşı ya da on kişi kalınca, nasıl oynamaları gerektiğini çalışıyorlar mı? Bir planları var mı? Fenerbahçe, ilk yarı 10 oyuncu ile birlikte doğru savunma yaparken, topu kazandığında hücuma nasıl çıkacağı ve çoğalacağı konusunda sıkıntı yaşadı. İlk devrenin aksine, ikinci yarıda Fenerbahçe maçı riske ederek, özellikle Mehmet Topal, Meireles ve Cristian ile birlikte Sow ve Kuyt’a hücumda ciddi destek verdi.
Geniş alanlarda yakalanan Fenerbahçe rakibine ciddi gol pozisyonları verse de, Sow ile muhteşem bir gol buldu. Burada asıl göze batan, Eskişehir-spor’un, çok sayıda gol pozisyonuna girmesine rağmen, 10 kişi kalmış rakibine karşı çok daha iyi planlanmış bir oyun organizasyonu içerisinde olmamasıydı. Eskişehirspor’dan beklenen, ayağa pas oyununu öne çıkarıp, özellikle kanatları çok daha etkili kullanıp, ceza alanı içinde Necati, Kamara, Erkan, Alper gibi oyuncularla çoğalmak ve dönen toplar için rakibe kendi sahasında ciddi baskı yapabilmekti. Caner’in rakibiyle girdiği mücadele sonucu gördüğü kırmızı kart ve Hasan Ali-Kamara mücadelesi sonunda verilen penaltı, beraberinde soru işaretleri getirdi. Fırat Aydınus bu iki kararıyla maça damgasını vurmuş oldu.
Caner’in atılmasını, kırmızı kart gerektirecek sözlü bir hakaret dışında bir şeye sokamıyoruz. Penaltı ise bana göre ağır bir karardı.