Oğuz Çetin

Oğuz Çetin

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İlk maçta alınan 1-1’lik skorun ardından Galatasaray bu karşılaşmada gol bulmak zorunda olduğunun bilinci ile oyuna başladı. Savunmada riske girmeden yüksek konsantrasyon ile oynarken, her çıkışta Burak ve Drogba’ya Hamit, Selçuk ve Sneijder ile ciddi destek vererek rakip kalede etkili olmaya çalıştı.
Bu tür üst düzey karşılaşmalarda oyunun her anında yüksek konsantrasyon ile oynamak gerekir. Özellikle de duran toplarda. Oyun karşılıklı ataklarla devam ederken, rakibin kornerden golü bulması, Galatasaray’ın gol atma adına daha fazla risk almasına neden oldu.
Galatasaray çok oyuncu ile etkili ataklar geliştirirken, rakibi özellikle kanatlardan Bastos ve Farfan ile sarı-kırmızılı savunmayı zorladı. Galatasaray, maçın ilerleyen dakikalarında 2. golü yemeden skoru eşitleme adına çok büyük bir mücadele ortaya koydu ve rakip kalede arka arkaya fırsatlar yakalarken, Hamit’in müthiş şutu ile skoru eşitledi.
Bu turu geçme adına oyuncuların kazanma azmi Burak’ın golü ile meyvesini verdi ve Galatasaray skoru 2-1’e taşıdı. İlk yarı itibariyle her bir oyuncu çok iyi oynarken, Hamit, Melo ve Selçuk orta sahayı ayakta tutan ve Galatasaray ataklarını rakip kaleye taşıyan isimler olarak öne çıktılar.
Schalke ise 1-1’e gelen süre içinde hızlı hücumlar geliştirerek her an gol bulabilecek bir oyun sergiledi. Ancak Galatasaray’ın yüksek temposu karşısında oyunun kontrolünü elinde tutamadı. Skorun ilk yarı sonunda 2-1’e gelmesi ile birlikte Galatasaray açısından oyunun stratejisi değişti. Bu anlayış içinde kendi yarı sahasında takım savunması yaparak rakibe fazla alan bırakmamak, kazanılan toplarla da hızlı hücuma çıkıp gol bulmaktı. Galatasaray bunu iyi uygulasa da ilk yarının aksine Schalke, çok oyuncu ile Galatasaray’ın üstüne gelip rakibi üzerinde ciddi baskı oluşturdu. Bu dakikalarda topa hakim olup pas yapamamamız baskıyı artırdı. Özellikle Burak ve Drogba’nın ileride top tutamaması Galatasaray’ın en büyük eksiği iken, baskı sonucu rakip 2. golü buldu. Schalke’nin kalemizde en etkili oyuncuları, Farfan, Bastos, Draxler ve Pukki’ydi. Özellikle Draxler hızlı koşularıyla savunmayı iyice yıprattı.
Şampiyonlar Ligi’ne yakışır şekilde çok yüksek tempoda oynanan karşılaşmanın özellikle ikinci yarısı rakibin baskısı altında geçmiş olsa da çok iyi mücadele eden Galatasaray son dakikada 3. golü Umut’la bularak turu geçip büyük bir zafere daha imza atmış oldu.