Bu takım için adını ortaya koyan sayın Aykut Kocaman ile birlikte başarıya ulaşmanın daha kolay ve doğru olacağı inancındayım.
2010-11 sezonu sonunda Türk futbolunun zirvesinde bulunan Fenerbahçe, son 1,5 yıldır psikolojik sorunlar altında yarışma ve her yılki zirve hedeflerini koruma adına çok savaştı.
Bu zorlu süreçte, Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım ve futboldan sorumlu Aykut Kocaman psikolojik olarak çok yıprandı. Fenerbahçe için çok önemli yeri olan bu iki büyük şahsiyeti ayakta tutan en önemli etken de, milyonlarca Fenerbahçe taraftarının bir noktada bütünlük içinde kayıtsız şartsız onlara vermiş olduğu destekti.
Unutulmamalıdır ki, sayın Aykut Kocaman büyük olumsuzluklar karşısında sayın Aziz Yıldırım’ın yokluğunda camiaya örnek bir liderlik yapmıştır. İşin teknik, taktik boyutunun ötesinde yönetimsel anlamda da adını ortaya koymuş, saklanmamış ya da kaçmamıştır. Teknik direktör sıfatıyla 29 yıl aradan sonra özlenen Türkiye Kupası’nı kazandırdığı gibi şampiyonluğu son maçta kaçırmıştır.
Sayın Aykut Kocaman’ın karakterini kişiliğini iyi anlamak, tanımak gerekir. O futbol adına doğru olduğuna inandığı, bildiği her duygu ve düşüncesini açıkça ve dürüstçe konuşan birisidir. Kendi çıkarlarını hiç gözetmeden bu profesyonel ortamda zarar göreceğini bile bile de olsa. Alex konusunda da olduğu gibi.
Fenerbahçe bugün Süper Lig’de beklenenden fazla puan kaybetmiş olsa da, ligin olduğu kadar Türkiye Kupası’nın da en büyük favorisidir. Avrupa’da ise gruptan çıkarak hedefini yükseltmiştir. Tüm bu doğruları çok çok derinlemesine girmeden ifade etmiş olsam da, takımın bu dalgalanan performansının altında neler yattığını görmek gerekir.
Bence takım yapılanması ile ilgili bir konudur. Başarının sürekliliği için, özellikle de birçok kulvarda büyük hedefleri olan takımların yapılanmasında doğru oyuncu profilleri takıma monte edilmelidir. Toplam oyuncu kadrosunun içinde bulunan her bir futbolcuya eşit yükler, sorumluluklar verilmeli ve bu oyuncular da bunları eksiksiz yerine getirecek kabiliyette ve karakterde olabilmelidir.
Ancak Fenerbahçe’de sorumlulukların büyük kısmını Yobo, Sow, Kuyt, Gökhan, Mehmet Topal, Cristian gibi oyuncular taşırken, diğerleri onları tamamlar niteliktedir. Asıl sorun bu noktadadır, eleştiri de bu noktada yapılabilir. Fakat Fenerbahçe’nin devre arası ile birlikte takıma transfer edeceği doğru oyuncular ile kısa bir süre içinde çok daha farklı olacağına, daha yüksek performansla etkin futbol oynayıp üç kupada da başarılı olabileceğini düşünüyorum.
Futbol adına yeni maceralara girmeden bu takım için adını ortaya koyan sayın Aykut Kocaman ile birlikte bunu başarmanın daha kolay ve daha doğru olacağı inancındayım.