Bir kere Neuer'in bile takip ettiği Beşiktaş Kaleci Antrenörü Sambade yanılmış olamaz. Sağlam bir Cenk ile genç Günay arasında tercih, daha çıtırdan yana oluyorsa, vardır Sambade'nin bir bildiği...
İkincisi, Pedro Franco ile Necip'in aslan gibi kulübede oturduğu yerde, maç eksiği bulunan Sivok'un sahada yer almasına da söylenecek tek şey; vardır Bilic'in bir bildiği...
İki farklı portreyle Başakşehir karşısına çıkan Beşiktaş'ın ilk 45 dakikalık karnesi, orta ile iyi arasında gezindi durdu. Başakşehir'in savunmasını orta sahaya yakın bir bölgede kurmasına Beşiktaş'ın "Eyvallah" demesi, üretkenliğini biraz azalttı. Üstelik rakibinin cesaretini de artırdı.
Defansın önünde, cezalı Veli Kavlak'ın yokluğunda sahne alan Tolgay Aslan, hem savunma anlamında iyi, hem de topu ileriye taşımada ve verkaçlarda ustaydı. Fakat, forvette çoğalma konusunda yaşanan sıkıntı, Demba Ba'yı yalnız bırakırken, Yalçın'ın gölgesinde kaldı.
İki takımda da silik görünenler, iki forvet Demba Ba ile Mehmet Batdal oldu. Semih'in ardında kalması Mehmet'i belli ki iyice sindirmiş. Maç eksikliği ilk 45 dakikalık bölümde açıkça ortaya çıktı.
Başakşehir'in ay-yıldız apoletli kalecisi Volkan, Babacan tavrıyla, 40. dakikada Sosa ve Olcay'ın şutlarına duvar ördü. Kısacası gel-gitler yaşanan maçta golsüzlük bir kader değildi.
* * *
Başakşehirspor, tıpkı maçın başında olduğu gibi, ikinci devreye fırtına gibi başladı. Üstelik, Mehmet Batdal da bu kez hareketli ve üretken olmak için çalışıyordu.
Ancak Beşiktaş'ta, turuncuya izin vermeyecek bir isim vardı; Günay Güvenç... Hani, "Sambade yanılmış olamaz" demiştik ya, gerçekten de öyle... 64'te Visca ve 73. dakikada Mossoro'nun şutlarına dur derken, herkese Günay'dın diyordu! Belli ki bu çocuk kaleye geçmeyi kafasına koymuş.
Ama 66'da Yalçın'ın harman dalı oynamasını ve topun tam da bu sırada koluyla münasebetini herkes gördü, Mete Kalkavan göremedi.
Günay iyiydi de, Volkan farklı mıydı? İlk yarıdaki güzelliğine, 70'te güzellik kattı ki, o da Fatih Terim'in neden "Babacan" dediğini gösterdi. Sivok'un o vuruşunu herkes çıkaramazdı.
Bilic’in yaptığı her değişiklik, panik atağın sahaya yansımasıydı. Oğuzhan, Cenk Tosun ve Kerim Frei... Beşiktaş'ın patronu, "Ben gol istiyorum" diyordu ama bu tavrı sahadakilere, "Hadi ordan" demenin Hırvatçasıydı sanki...
Bu beraberlik Beşiktaş'a ne kaybettirecek? Kartal, tüm maçlarını kazansa şampiyon olacaktı, o gitti. Tabii ki şimdilik...