Galatasaray, iki sezon süren "Lale Devri"nin ardından, "Fetret Devri"ne hızlı bir giriş yaptı.
Dursun Özbek'in, "Yeni bir yönetim, yeni bir anlayış" düşüncesiyle seçimin ardından yola çıkmasıyla sanki her şey çok güzel gidecek gibiydi. Genel kuruldan, "Florya" için her şeyi yapabileceği iznini koparan Özbek ve arkadaşları, transfer konusunda sert bir fren olacağını düşündük ki, öyle olmadı. 18 milyon euroluk Sara ile orta saha güçlendirildi, 9 milyon euroluk Jelert ile sağ bekte işler halledildi. (-Mi acaba?) Böyle deniyordu ama Young Boys, her şeyi alt üst etti.
Hayat böyle işte... İki sezon şampiyon olsan da, iki maçta tartışılır oluyorsun Okan Hoca... Fatih Terim gibi bir efsane bile, 13. sırada bırakıp gitmedi mi? Okan Buruk da, bu takımı iki kez şampiyon yaptık diye sevindi. Şampiyon yaptığı Başakşehir'den yaka-paça gittiği için, "Gereken dersi aldım" diyordu Okan Hoca... O ders unutuldu mu yoksa!
O zaferlerde olup, bugün bulunmayan kim var? Erden Timur... O olsaydı, bu dursaydı diye fal açmıyorlar bile... Direkt payeyi Timur'a veriyorlar bugün...
Üstelik, "Yıllarca parayı verdi ama şampiyonluk gelmedi" diye eleştirdikleri Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un durumuna düştü, bugünkü Galatasaray Yönetimi...
"Paraysa para" dedi, Okan Buruk'un maaşını 110 milyon lira yaptı yönetim... Hani şampiyonluk primleri ödenmedi deniyor ya, daha geçen hafta, Mauro Icardi'nin 5.5 milyon eurosu, ilginçtir aynı gün içinde dilim dilim ödendi, Arjantinlinin "Gidebilirim" restine prim verilse de, birçok maçı tek başına alan aynı Icardi, Şampiyonlar Ligi'ni kurtaramadı işte...
Tete'den kurtulmanın sevincini, Zaha'da yaşayamadı Galatasaraylı... O gitsin, bu kalsın diye fal bakılırken, şimdilik elde kaldı hepsi...
Bugün için Galatasaray Yönetimi'nin derdi daha büyük üstelik... "Karaborsa" dedikodularını iyi yönetemediklerine mi üzülsünler, o yönetimden Ali Yüce'nin istifasına mı?
Başkan Dursun Özbek'in bugün onca yaptıklarından çok, yapamadıkları konuşuluyor.
Riva için, zamanında "borçlardan kurtuluş" denmişti, bugün 1 milyon 175 bin metrekarelik yerden, ne kadar para geldiğinin hesabı bile bilinmiyor.
Mecidiyeköy'deki rezidansın dairelerinin satışının gerçekleştiği söylenirken, devamının neden gelmediği, kaç para kazanıldığı tartışılıyor.
"Yeni sezonda Kemerburgaz'dayız" havalı söylemi, gösteriş için yapılan bir antrenmanla kaldı.
Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmadan çoktan çıkılacaktı, olmadı. Florya için ihale komisyonu toplandı, henüz birçok kişi bu gelişmelerle ilgili tatmin olmadı.
Bu tip düşünenlere en iyi tercüman, Divan Kurulu'nda bir üye oldu. Mealen yazıyorum; "Kimse Sportif AŞ'den şu kadar kar edeceğim demiyor. Mağazacılıktan gelirlerin nasıl yükseltileceğini söylemiyor. Dijital yayıncılıktan ne kadar para kazanılacağı konuşulmuyor. Sadece konuşulan, varsa yoksa Florya" dedi. Haksız mı?
Rahmetli Mustafa Cengiz'in, yapmak istemediği, "Bas bas paraları Leyla'ya" melodisi, Galatasaray için milli marş oldu!
Ama Cim-Bom için "altın yumurtlayan tavuk" olan Şampiyonlar Ligi, bir anda son buldu.
Avrupa kupalarına gittikleri sürece, başlarında UEFA'nın finansal fair-play kılıcı sallanıyor, Özbek Yönetimi bunu bir türlü anlatamadı.
Sözün özü; Galatasaray'ın önünde bugün artık çok keskin ve kritik bir dönemeç bulunmaktadır. Ya futbol düzelecek ya da Başkan Dursun Özbek karabasan görmeye devam edecek. Ya da...
Erden Timur'un ne geleceğine ne de getirileceğine ihtimal vermiyorum, ama; ister misiniz Abdurrahim Albayrak, Sportif AŞ için kolları sıvasın... Ya da yeni bir Albayrak veya Timur bulunsun!
Çünkü üç gün önce, Sportif AŞ'de 12 olan yönetici sayısı 16'ya çıkarıldı. Acep neden ki???