Eğer elinde Mario Gomez gibi bir oyuncun varsa, ilk hedefin topu onla buluşturmak olmalı... Beşiktaş bunu Sporting karşısında beceremedi ama Eskişehirspor maçında bu şekilde golünü buldu. Hem de maçın krize doğru gittiği dakikalarda...
Beşiktaş'ı son dönemde neden daha fazla takdir ediyor, daha çok seviyoruz? Takım oyununu en iyi beceren, belki becermek isteyen bir takım olduğu için... İşte bu ekip, ne zaman bireysellik elbisesini giyiyor, bu elbise iki beden bol geliyor. Hatırlayın yine Sporting maçını... Oğuzhan, Cenk ve diğer Beşiktaşlılar şahsiyet mücadelesi vermek yerine, topu Quaresma'ya aktarsa bugün Avrupa'da da keyif çatacaktı.
Tıpkı Eskişehirspor karşısında olduğu gibi, tıpkı yine Gökhan ile kanat değişikliği yaptığı sırada... Şu bir gerçek ki, Q17 senin takımındaysa ondan maksimum faydalanacaksın. Tıpkı bu maçta olduğu gibi... Ama ilk 45'te bunu bir kere becerebildiler ayrı mesele...
Kısacası Mario Gomez ligdeki son dokuz şutunun beşini, son üç şutunun hepsini gol yapmışsa, bu tesadüf değildir. Gomez'in ne kadar gol becerisi olduğunun bir işaretidir.
Eskişehirspor ise puan cetvelindeki konumuna rağmen, Beşiktaş karşısında hiç de ezilmedi. Birol Parlak, yıldızlar karşısında parlarken, ona ayak uyduran Khalifa oldu. İsviçreli oyuncu hem ikili mücadelelerde hem de takımı atağa kaldırmada iyi göründü. Karşı karşıya vurduğu şut, onun beceriksizliği değil, Tolga Zengin'in şansıydı.
* * *
Beşiktaş için ikinci devre rahat başladı. "Süper Mario"nun için ikinci gol de leblebi, çekirdek gibiydi. Başakşehir, Fenerbahçe derken, Eskişehirspor karşısında da iki sayıya ulaşan Mario ve Beşiktaş için daha farklı skorlar hiç de zor değildi... Ancak görünen o ki pozisyona girme, isabetli orta ve kaleyi bulan şut yüzdesinde Beşiktaş'ın çalışması gereken önemli noktalar var.
Şenol Güneş, 2-0'ı gördükten sonra haklı olarak kenarda bekleyen oyuncularını da devreye sokma gereği duydu. Fakat bu durum Beşiktaş'ın vites düşürmesine, hatta geri vitese takmasına neden oldu.
İki farklı geriye düştükten sonra dağılan ve ne yapacağını bilemeyen Eskişehirspor, Gekas ile gol bulduktan sonra ayağa kalktı. İşte kırmızı-siyahlılara karşı bu manevi dopingi sağlayan da yine Beşiktaş idi.
Rakip 8 şut çekip, bunun yarısında kaleyi buluyor, sen ise 18 şutun sadece üçünde isabet sağlıyorsan, ortada sağlıksız bir durum var demektir. Hele Engin'in 90+ küsurdaki direkten dönen şutu gol olsa, Beşiktaşlı şimdi, "Enginde yavaş yavaş" şarkısı eşliğinde efkar dağıtıyor olacaktı!