Mustafa Anıklı

Mustafa Anıklı

mustafa.anikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Evi yoktu ama "sığınma evi" olarak gördüğü Fatih Terim Stadı'nda, hiç yenilmemişti Beşiktaş... Kasımpaşa'ya bile mağlup olmadı orada... Ama Akhisar ile oynamamıştı daha! Burada da yenildi rahatladı!

Futbolda oynayana değil, gol atana puan verildiği gerçeği bir kez daha görüldü. 25 şut da çeksen, o yuvarlağı üç direğin içerisinden geçiremedikçe işin bitik...

Hele karşında bu kadar maharetli ayaklar varsa! Üç şut çektiler ikisi gol oldu, biri direkten döndü.

Hayır, bunu Akhisar Belediyespor'u küçümseme adına söylemiyorum; futbolun ne kadar ilginç oyun olduğunu göstermek dileğim... Yoksa kaleci Lukac'ın çabasını, Douglao'nun cansiperane duruşunu, hele hele Merter'i nasıl pas geçeriz. Ahmet Cebe'nin sağ kanadı tıkayıp, bir de asiste imza atmasını nasıl unuturuz. Sami'nin elini kolunu sallaya sallaya gidip golünü yazmasını yazmazsak ayıp olmaz mı?

Haberin Devamı

Bunları söylerken, Tolga kalitesindeki bir kalecinin topu içeri almasını, Rhodolfo'nun bu kadar kolay çalım yemesini, haftalardır "en iyisi" diye övdüğümüz Atiba'nın etkisizliğini, Gomez'in ve Quaresma'nın beceriksizliğini, hele hele çok şey beklenen Sosa'nın çaresizliği yazmazsak da ayıp olmaz mı?

Küçük bir anekdot da kaptan Güray için... Takımını 1-0 ile maça başlatan Güray, golü sırasında kendini yere atsa, hem penaltı alabilir, hem de Tolga'yı attırabilirdi. Ama o doğru olanı seçti, doğrusunu yaptı ve golünü attı. Sonbahar yaprağı gibi kendini atan futbolculara duyurulur!

Skenderbeu karşısında kazanmak kolay... Asıl önemli olan Akhisar'ı geçebilmek, yeşil-siyahla başedebilmek... Avrupa'nın golcüsü Cenk kenarda otururken, Şenol Güneş'in mutlaka bir bildiği vardır. Gökhan Töre'nin yedek kulübesinde maça başlaması, mutlaka Şenol hocanın bir takım hesaplarının sonucudur. Milosevic gibi bir stoper kenarda dururken, Tosic'ten stoper yaratma isteği, illa ki bir bilginin mahsulüdür. Antrenörlük diplomamız olmadığı için bilemeyiz tabii ki...