7. HAFTA
Süper starlar… 2’şer nefis gol… Taktik savaşı… Barça’dan 2 defanslı oyun… Real’den cesur futbol… Camp Nou’da harika atmosfer!... Ve elbette şans!
Bu sezon ligdeki ilk El Clasico, müthiş bir heyecana yine sahne olurken, pozisyonlarıyla, şanssız sakatlıklarıyla, Messi’nin frikiği başta olmak üzere müthiş golleriyle, büyüleyici atmosferiyle ve hiç bitmesin istenen 90 dakikasıyla futbolseverin gönlünde yine taht kurdu. Real’in de geçen sezondan itibaren başlayan,içeride ya da dışarıda Barça’ya karşı her geçen gün yükselen kazanma arzusuyla ayrı bir havaya bürünen 2-2’lik maç, derbiler haftasında futbola doyurdu.
Tita Vilanova’nın en büyük sürprizlerinden biri, Puyol’un sakatlığının ardından Adriano’nun 3 defansın ortasına yerleşmesiydi ve Adriano tek kelimeyle mükemmel oynadı. 2.golde de yapabileceği pek bir şey yoktu. Pique’sizlik, defansın sağlam omurgasında kaymalara yol açtı ve zor anlar yaşattı. Özellikle defansın sağı, hiç olmadığı kadar yolgeçen hanı gibiydi. Dani Alves’in sakatlanması (--3 hafta yok--) ekstra bir talihsizlik oldu.
***
Her El Clasico öncesi ilginç açıklamalarıyla, hakemlere yüklenmeleriyle soru işaretleri oluşturmayı seven Mourinho, bu kez de, “ ideal 11’ini bozacağını, Higuain-Benzema ikilisini kullanacağını” belirtmesine rağmen, Deportivo ve Ajax maçlarındaki güzel futbolu sergileyen 11’iyle yine sahada yer aldı. Hatta son haftaların en büyük sürprizi Kaka’nın beklenmedik derecede iyi formuna rağmen sadece 10 dakika forma vermesi de şaşırtıcı tercihlerinden biriydi.
***
Şüphesiz ki Mourinho, 2008’den bu yana gelen Barça hegemonyasına son vermek adına her geçen gün emin adımlarla ilerliyor. Özellikle 2011 sonrası maçlar matematiği oldukça değiştirdi. Son 5 El Clasico’da sadece 1 kez kaybetmesi de bunun en önemli göstergesi. Yalnız, periyodik olarak röportajlarında yinelediği “Bir gün İngiltere’ye tekrar döneceğim” mesajı da, bu sürecin “üstünlüğe” geçmesi adına ne kadar sürer, bilinmez.
***
Bir paragraf da Mesut Özil’e açmakta fayda var. Gerek ispanyol basınında çıkan Mourinho sorunu, gerek kadroya girmesini tehdit eden yedekteki oyuncular, gerek de geçen sezonki asist krallığının ardından kötü bir sezon başı performansına rağmen bu maçtaki asist, biraz olsun şık ve akıl dolu paslarını dönüşün güzel bir başlangıcı oldu diye düşünüyorum. Son saniyelerde kaçan goller ise takımların şans ve şanssızlığı olarak yorumlamak en doğrusu.
***
Evet, dünya futbolseverinin usandığı soruyu 29784.kez elbette ben de soracağım: “Messi mi, Ronaldo mu?”
Her ne kadar son olarak Los Angeles Lakers’in efsane basketbolcularından Magic Johnson, Messicilere(+1) ilave olacak şekilde “Dünyanın 1 Numarası Messi” dese de, “Messiciler- Ronaldocular” kavgası futbol tarihi boyunca sürüp gidecek olsa da bu ikiliyi avantaj ve dezavantajlarıylayla karşılaştırarak ayırmak gerçekten zor. 2’şer golleriyle sıradışı bir El Clasico’ya daha imza atan ikili açısından sanırım en adilanesi ise isimlerini simgeleyen baş harfleriyle, sahada yaptıklarının MR’ını çekerek büyük zevkle, heyecanla ve doyumsuz futbol keyfiyle izlemeye devam etmek!
***
Dönelim Barça-Real dışındakilere…
Atletico Madrid belki de sezonun en değerli 3 puanlarından birini aldı. Ligde ve Avrupa’da yenilgisi olmayan flaş takım Malaga’yı son saniyelerde Weligton’un kendi kalesine attığı golle 2-1 yenmeyi başaran takım, 7 hafta sonunda Barcelona ile birlikte 19 puanla zirvede. Falcao gollerine devam ederken, sevindirici gelişme ise Emre’nin ilk 11’de sahada yer almasıydı. Malaga’nın da güzel futbolunu ve son anlarda transfer edilerek kadroya dahil olan Saviola-Santa Cruz ikilisinin takıma ne kadar büyük katkıları olduğunun da hakkını teslim etmek gerek.
***
Gönül takımım Granada, sezon başından bu yana skora yansıtamadığı iyi futbolunun sonunda semeresini tabelada da görmeye başladı. Floro Flores’in atamadığı golleri 2 haftadır Romen oyuncu Torje atıyor ve takım 3 puanlara koşuyor. Mallorca gibi sezonun iyi takımlarından birini deplasmanda yenmeleri takdire şayan. Yalnız, kesinlikle bahsetmeden geçmememiz gereke oyuncu ise Mallorca’nın golcüsü Tomer Hemed! 25 yaşındaki İsrailli, gollerine devam etti ve 7.maçta 5.golüne ulaştı.
***
Kötü gidişe “dur” demesini beklediğim Espanyol beni yanıltmadı. İlk yarıda 10 kişi kaldıkları maçta, son haftaların formda oyuncusu Verdu’nun penaltısıyla 1-0 öne geçmelerine rağmen galibiyeti koruyamadılar ama yine de zor bir deplasmandan 1 puanla döndüler. Verdu’nun maçın son dakikalarında attığı, ofsayt nedeniyle verilmeyen gol çok kritik bir pozisyon. Milimetrik ofsayt olabilecek pozisyonlarda yardımcı hakemlerin “şüpheliysen oynat” yardımcı hakem düsturuyla davranmaları gerekirdi. Galibiyeti biraz da hakem kararıyla kaçıran Espanyol açısından defansta sezonun ilk haftalarına göre düzelme olsa da ofsayt taktiğini sık uygulamaları başlarına dert açabilir.
***
Levante, son dakika transferi Obafemi Martins’in golü ile zorlu Valencia maçından hanesine 3 puan yazdırarak ayrıldı. Gol yollarında sorun çekmeyen ama defansı sorunlu Betis, bu hafta her ikisini de iyi yaptığı maçta, deplasmanların başarısız takımı Sociedad’ı Paulao ve Ruben Martin ile geçti. Özellikle iç sahada iyi maçlar çıkaran Celta ise şok Barça yenilgisinin etkisini hala yaşayan Sevilla’yı 2-0 ile yenerken bu kez sahnede Krohn Dehli ve Park değil, Iago Aspas vardı. Deportivo ise ilk yarım satte 2-0 yenik duruma düştüğü Vallecano deplasmanında Riki ve Pizzi’nin etkili oyununa rağmen maçı çeviremedi ve 2-1 yenik ayrıldı.
***
3 kırmızı kart çıkardığı maçta, Getafe, Zaragoza’yı deplasmanda tek golle geçerken, Hakem Cesar Fernandez’in Pedro Leon’un pozisyonuna verdiği penaltı ve Zaragoza’lı Gonzalez’e çıkarttığı kart son derece yanlıştı. Postiga da pozisyonları değerlendiremeyince ev sahibi takım sahadan yenik ayrıldı. Son haftaların futbol olarak yükselen ve müthiş seyircisini arkasına alan takımı A.Bilbao, her ne kadar Osasuna’yı Aduriz’in tek golüyle yense de farkı kaçırdığını belirtmekte fayda var.
***
HAFTANIN KARMASI
(3-5-2)
Adri (Real Betis)
--
Monreal (Malaga)
Adriano (Barcelona)
Paulao (Real Betis)
--
Jose Carlos (Vallecano)
Pedro Leon (Getafe)
Emre Belözoğlu (A.Madrid)
Mesut Özil (Real Madrid)
Torje (Granada)
---
Ronaldo (Real Madrid)
Messi (Barcelona)
***
HAFTANIN TAKIMI
A.Madrid
Sezonun yenilgisiz ve çok iyi futbol oynayan takımlarından Malaga’yı son dakikalarda gelen golle 2-1 yenmeyi başararak 19 puana ulaştılar ve Barcelona ile beraber ilk 2’de yer alıyorlar. Geniş kadrosunun etkisi, Emre gibi yeni yeni kadroya dâhil olan formda oyuncuları, Falcao’nun golleri ile şampiyonluğun yeni adayı geliyor.
HAFTANIN YILDIZLARI
Messi-Ronaldo
Yine heyecanın ve futbol keyfinin zirvede olduğu El Clasico’da attıkları goller ve oyunlarıyla haftaya damga vurdular. İki yıldızı bir arada müthiş golleriyle izlemek haftanın futbol adına bitmesini istemediğimiz 90 dakikalarındandı.
HAFTANIN GOLÜ
Messi (Barcelona)
Futbol dünyasının gerçek uzaylısı yine yapacağını yaptı ve El Clasico tarihine geçecek mükemmel bir frikik golüne imza attı.
HAFTANIN NOTU
HAKEMLER, KIRMIZI KARTLAR,OFSAYTLAR VE PENALTILAR
7 kırmızı kartın çıktığı maçlarda hakemler özellikle bariz gol şansı değerlendirmelerinde önemli hatalar yaparken, kaldırılmayan ofsayt bayraklarına ise inanılması gerçekten güç. Penaltılar konusunda da çok basit faullere penaltı çalındığını görmek, dünyanın her büyük liginde, futbolun doğası gereği hakemlerin hatalarının olacağı gerçeğini değiştirmiyor. İş ise tek kelimeyle hoşgörüde bitiyor. Tepki olarak bizim kadar olabilecek ülke tanımıyorum ancak İspanyollar da bu haftaki maçlarda oldukça tepkiliydiler. Umarım 2020’lerde bilinçli ve daha hoşgörülü yeni jenerasyonla İngilizler seviyesine gelebiliriz.