Mest-i Mestalla

10.HAFTA

90 ile 95. dakikalar arasında yaşadığım heyecan, bu hafta canlı veya özet olarak izlediğim toplam 58 maça değişemeyeceğim bir futbol keyfiydi.

Evindeki ilk maçında Deportivo ile 3-3 berabere kalan ve Estadio de Mestalla’da tek puan kaybını yaşayan… Deplasmandaki ilk maçında Real Madrid ile 1-1 berabere kalan ve bu sezon Estadio de Mestalla’dan uzaktaki tek puanını alabilen… Geçen sezonun büyük bölümünü sakat geçiren ve gole hasret kalan Soldado’suyla coşan… Adil Rami, Feghouli, Jonas,Tino Costa, Gago ile evinde başkalaşan… O bir Valencia…

Falcao, Arda, Raul Garcia,Tiago Mendes, Cristian Rodriquez, Mario Suarez, Miranda ön saflarda… Emre Belözoğlu, Gabi, Filipe Luis, Juanfran sonradan dikkat çeken… Karşılığı 8 galibiyet 1 beraberlik olan ve haftaya 25 puanla Barcelona’nın ardından 2.sırada giren… O bir Atletico Madrid…

Avrupa’nın büyük ligleri, Spor-Toto Süper Lig, PTT 1.Lig, Almanya 2.Ligi, Brezilya derken hafta sonunda oynanan maçların kaç tanesini canlı veya özet bir şekilde izlediğimi üşenmeden saydım.58 maç! Çok keyifli ve adrenalini bol maçlar vardı elbet ama uzatmaların son 5 dakikasını pek çok maçın 90 dakikasına değişmeyeceğim bir heyecan yaşamak fevkalade doyumsuzdu. Maçın başında Falcao’ya çalınmayan penaltı, devamında maçtaki nefis gole sahip Soldado’nun krampon darbesiyle başı sarmalanan Falcao, Arda’nın çok iyi oyunu, şutları, ortaları, kaçırılan pozisyonlar, penaltı beklenen kritik anlar, Ricardo Costa’ya çıkan doğru kırmızı kart, 89’da Soldado’nun yerine giren Valdez’in o bitmek bilmeyen 5 dakikadaki “nokta” golü ve 2-0’lık sonuçla, kaybetmeyi unutan A.Madrid’e sezonun ilk yenilgisinin tattırılması. Haftanın mest olduğum karşılaşmasında, böyle bir keyfin yaşanmasında emeği geçen 2 milli oyuncumuzun olması da ayrıca gurur verici. Teşekkürler Valencia ve A.Madrid.

Iago Aspas, Krohn Dehli ve Chu-Young Park’ın iyi uyumu ile her hafta daha iyi hücum varyasyonlarına sahip olan Celta, CampNou’da Barça’ya zor anlar yaşatsa da sahanın yıldızı ve şık bir asist sahibi Iniesta’yı durduramadı. Misafir takımın gözardı edilmemesi gereken müthiş atakları da göze çarparken, bunlara geçit vermeyen isim kaleci Valdes oluyordu. Villa ile Adriano’nun güzel ve nizami, Jordi Alba’nın ise bariz ofsayt olmasına rağmen verilen golüne tek cevap Bermejo’dan geliyordu.

Son haftaların en formda takımlarından Zaragoza, Bernabeu’daki maçta Real’den 4 yese de, maçı izleyenler skorun hakkının bu olmadığı konusunda hemfikir olacaklardır. Postiga’nın Real defansının arasında kaybolduğu maçta bu kez Jose Mari misafir takım adına ön plandaydı. Mükemmel bir şutu direkten dönen oyuncunun diğer pozisyonlarında da Casillas başarılıydı. Real adına Essien’in golle tanışması, Modric’in çok iyi performansını golle süslemesi maçtan akıllarda kalan önemli enstantanelerdi. Modric ile Essien’in golleri 89. ve 92. dakikalarda geldi.

Neredeyse tek kale “ahhhhhhhh” nidaları altında harika bir atmosferde oynanan maçta, bu seslere sebep ise Muniain, Navas, Negredo ve son 15 dakikada Baba Diawara ile inanılmaz pozisyonları kaçıran Sevilla forvetleriydi. Levante’nin neredeyse baskıdan kafasını kaldıramadığı maçta sanırım Obafemi Martins’e geçen haftaki müthiş övgülerimin nazarı değdi. Özellikle Baba Diawara’nın kaçırdığı pozisyonlar maçın sonlarında dahi ev sahibi takıma 2 farklı galibiyet getirebilecek cinstendi. “Golsüz maç bu kadar keyif verir mi?” diye sorsanız tartışmasız evet diyeceğim.

Aduriz… Geçen sezonun kralı Llorente’den mahrum oynamaya devam eden Bilbao’nun yeni gol makinası. Biri penaltıdan 2 gole imza atan oyuncu, birkaç pozisyonda da egoistlik yapmamış olsa, arkadaşlarının topu kaleye yuvarlaması sadece küçük bir dokunuştan ibaret olacaktı. Formda isim kaleci Iraizoz ise son haftalardaki oyununa yakışmayacak bir gol yedi. Alt sıralardan her geçen hafta uzaklaşan Bilbao’da defanstaki basit hatalara son verilmesi ve Aduriz’in yanına Llorente’nin en kısa sırada monte edilmesi, üst sıralara yerleşmenin şartı gibi gözüküyor. Granada ise her ne kadar birkaç net pozisyon harcasa da nihayet Fas’lı forvet Youssef El-Arabi’den istediği sonuçları attığı golle alıyor ama defans hala evlere şenlik.

Sezonun flaş takımı Malaga, müthiş lig ve Avrupa serisinin ardından düşüşe geçti. Geçen hafta Espanyol deplasmanında berabere kalan takım, bu hafta da kendi evinde Isco, Eliseu, Joaquin, Saviola’nın özellikle ilk yarıda kaçırdığı pozisyonlara rağmen iyi bir oyun sergileyemedi belki ama Vallecano kalecisi Cobeno’nun da hakkını teslim etmek lazım. Misafir takımda ise sahada neredeyse basmadık yer bırakmayan Piti, 2 şık golle maça damgasını vururken, ben dahil olmak üzere Avrupa’daki pek çok futbol yorumcusunun ligde kalabilme adına şans tanımadığı takım, 23 golle ligin en çok gol yiyen takımı olmakla birlikte sürpriz sonuçlarla 13 puan almayı başardı.

Deplasmanda ilk puanı evvelki hafta alacağını iddia ettiğim ve bunu Valladolid karşısında başaran Sociedad, sadece galibiyetle anıldığı evi San Sebastian’daki tek gollü yenilgilerine A.Madrid’den sonra Espanyol’u da ekledi. Maçta baştan sonra etkili oynayıp Agirretxe, Carlos Vela hatta defans oyuncusu

Inigo Martinez ile pozisyonlar bulsa da top çerçeveden geçmek bilmedi. Defansta mükemmel oynayan Diego Colotto’nun 77.dk.’daki golüyle 3 puana ulaşan son haftaların çıkıştaki takımı Espanyol ise 4 haftada 8 puan toplama başarısını gösterdi.

Küme düşme hattının sıkıntılı takımlarından Deportivo, geçen hafta içinde önce Kral Kupası’nda 1-1 berabere kaldığı Mallorca’yı haftasonunda da ligde ağırladı. Golcü isimlerinin fazlalığıyla dikkat çeken ev sahibi takımda bir şutu üst direkten dönen Pizzi ile Riki bu kez suskun kalırken, 30. dk’da haftanın şık ve en değerli gollerinden birini atan Bruna Gama’nın şandel golü, takımını tam 9 hafta sonra tekrar 3 puana ulaştırıp, nefes aldırdı.

Kike Sola… Sonuncu Osasuna’nın La Liga’ya veda hazırlıklarına bir katkı(!) da ondan geldi. Maçın başından itibaren evinde çok etkili oynayan ev sahibi takımın oyuncusu neler kaçırdı neler! Özellikle ilk 45 dakikada maç kopabilirdi ancak ev sahibi takım bunu başaramadı. Ligin yenilerinden olan ve kontrollü futbolu her maçta tercih eden Valladolid ise Hertha’dan gelen oyuncusu Patrick Ebert ile 83.dk.’da bulduğu golle 3 puanı alıp, 14 puanla 8.sıraya yerleşti.

Ve son 32 dakikaya 6 gol sığan haftanın finali… Her ne kadar maçın ilk golünün geldiği 58.dk’ya kadar Pedro Leon ve Alvaro ile pozisyonları harcayan ve baskın gözüken Getafe olsa da Betis şov sürüyor. Son 4 haftada alınan 10 puan(--Bu süreçteki Osasuna ile oynadıkları maçtaki beraberlikte de Ruben Martin’in bariz golü ofsayt nedeniyle geçersiz sayılmıştı--) sezon başındaki defans problemlerinden sıyrılan, içeride ve dışarıda kazanmaya alışıp, 4.’lüğe yükselen yeşil beyazlılar. Sezon başındaki şık gollerinin ardından kadroda gözükmeyen ve 2.yarıda oyuna girip golünü atan Jorge Molina başta olmak üzere Ruben Martin, Benat ve Salva Sevilla ile Getafe’yi 4-2 yendiler.

7.sıradaki 15 puanlı Sevilla ile 18.sıradaki 9 puanlı Espanyol arasında sadece 6 puanlık fark olması, La Liga’daki heyecanın her hafta ilginç sonuçlarla puan tablosunda beklenmedik yer değişimlerini izlememize yol açıyor. Haftaya yeni sürprizlerle beraber olmak dileğiyle.

HAFTANIN KARMASI

(3-5-2)

Cristian Alvarez (Espanyol)
--
Adil Rami (Valencia)
Jordi Alba (Barcelona)
Diego Colotto (Espanyol)
--
Iniesta (Barcelona)
Arda Turan (Atletico Madrid)
Luka Modric (Real Madrid)
Gary Medel (Sevilla)
Benat (Betis)
---
Roberto Soldado (Valencia)
Piti (Vallecano)

HAFTANIN TAKIMI

Vallecano

Şampiyonlar Ligi’nde 3’te 3 yapan, ligde sadece Weligton’un kendi kalesine attığı golle A.Madrid’e 2-1 yenilen ve haftaya başlarken 18 puanla 3.sırada yer alan Malaga’yı deplasmanda 2-1 yenme başarısını göstermeleri çok önemli bir başarıydı. Bu başarıyı daha da sıradışı kılan nokta ise, 23 golle en çok gol yiyen takım oldukları ligde, Malaga gibi etkili golcüleri olan bir takımdan sadece 1 gol yemekle kalmayıp, en az gol yiyen takım Malaga’ya da deplasmanda 2 gol atmış olmaları idi. Tebrikler Rayo!

HAFTANIN YILDIZI

Piti (Vallecano)

Otoritelerin Malaga’yı banko favori gördüğü bir maçta, sahanın üzerinde topla buluşmadığı bir nokta yoktu desek yanlış olmaz. Ceza sahası çevresindeki çalımları, oyunu yönlendirmesi ve başarılı paslarıyla da dikkat çeken oyuncu, her 2 yarıda attığı 1’er golle de maça damgasını vurarak, zor deplasmandan 3 puanı alıp evlerine dönmelerini sağladı.

HAFTANIN GOLÜ

Soldado (Valencia)

A.Madrid’e attığı karşılaşmanın ilk golü, gerek topun gelişine yaptığı vuruş itibariyle, gerek de defansın engellemesine rağmen zor pozisyon olması itibariyle mükemmeldi. Betis’li Benat’ın sol çaprazdan attığı frikik ile Valladolid’in Patrick Ebert ile bulduğu aşırtma goller de haftanın diğer güzel golleriydi.

HAFTANIN SAYILARI

5

Ev sahibi takımların kazanma karakteristiği yüksek olan La Liga’da bu hafta oynanan 10 maçtan 5’i deplasman takımlarının galibiyetiyle sonuçlandı.

2

2.hafta ile 8.hafta arasında sırasıyla 7-5-4-3-5-7-6 sayılarında toplam 37 kırmızı kartın havada uçuştuğu lig, 2 haftadır sakinleşti. Geçen hafta 1, bu hafta da 2 kırmızı kart çıktı.