Vicente Caldreon’da 0-0’lık Barcelona beraberliği… Sonraki hafta beklenmedik şekilde Sevilla’ya karşı 1-1lik skor… Ardından Vallecano ve Sociedad önünde 4’er gollü galibiyetler derken3 puan farkla liderliğe yükselen Atletico Madrid…
***
Maç öncesinde 17.sırada olan, ligin 2.yarısında deplasmanda oynadığı 3 maçı kaybedip 9 gol yiyen, diğer yandan ise evindeki 2 maçı da 3-0 ve 1-0’lık skorlarla kazanmayı başaran Almeria…
***
Geçtiğimiz hafta sonuna girerken, Barça, Sevilla deplasmanına gidiyor; hafta içinde Atletico’ya Kral Kupası’nda 3 gol atan Real Madrid ise evinde Villarreal’i ağırlıyordu…
***
Önceki hafta sizlere “Arda F.Kennedy” başlığı ile panoramayı paylaşırken hissettiğim coşku ve heyecanı, 2 hafta gibi çok kısa bir süre içerisinde epeyce kaybettiğimi belirtmeliyim. Bunda birkaç önemli etmen var. İlki, Atletico Madrid’in “liderlik” kelimesi telaffuz edilmeye başladıktan sonra bu elektrikten negatif yüklenmeye başladığının hissedilmesi. Bunu geçen haftaki Sociedad maçının 70 dakikalık bölümünde yaşadık. Skor 2-0’a gelip bir nebze rahatlayınca Atletico da stresi atmış oldu. Bu hafta da Almeria maçında skor gelmedikçe oyuncuların stresi ve telaşı göze çarptı.
***
İkinci önemli etmen gerek Real Madrid’in, gerek Barcelona’nın Atletico ile aynı puanda olup özellikle son maçlarda çok daha iyi motivasyon göstermiş olmaları. Son etmen olarak da 57 puana sahip 3 takımın fikstürüne bakmak gerekiyor. Futbolun doğasındaki olası sürpriz puan kayıpları yaşanabileceğini hesaba katmadan baktığınızda, Atletico Madrid’in evinde Valladolid ve genel olarak her takım için zor geçen Osasuna deplasmanındaki maçlarından sonra Vicente Calderon’daki Real Madrid maçı şampiyonluk yolundaki en önemli belirleyici maçlardan olacak. Bu maçı kazanmaları ya da en azından 1 puan almaları durumunda, sezonun son maçı Barça deplasmanına kadar La Liga’daki bugünkü form durumlarına baktığınızda çok zor gözüken Valencia ve Athletic Bilbao deplasmanları dikkat çekiyor. Diğer maçlar şeklen belki 3’er puan yazılabilir ama Bilbao’nun evindeki 12 maçta yenilmediğini; Valencia’nın yeni teknik direktörü Antonio Pizzi geldiğinden bu yana sadece 1 maç kaybedip, son 2 maçta ise Barça’yı deplasmanda yenip, Betis’e de evinde 5 attığını düşününce bu iki takımın deplasmanları gerçekten zor.
***
Fakat ne Real Madrid, ne de Barcelona için tablo bu kadar zor değil gibi gözüküyor. Real Madrid’in Atletico Madrid deplasmanı dışında zorlu gözüken 2 maçı Bernabeu’daki Barcelona ile deplasmandaki Sociedad karşılaşmaları. Barcelona ise belki de şampiyonluk maçına çıkılacak olan son hafta Camp Nou’da oynayacağı Atletico Madrid öncesinde en zor sınavını sadece Real Madrid deplasmanında verecek gibi gözüküyor.Eğer Villarreal bugünkü değil ama sezon başındaki performansına dönüş gösterecek olursa ve Şampiyonlar Ligi’ne katılma yarışı son haftalara taşınacak olursa 35.haftada bu deplasman Barça için zor geçebilir.
***
Belki de aslında en radikal fark ise kadrolardan dolayı karşımıza çıkacak. Golcüsü David Villa ve asistlerdeki en başarılı oyuncularından Coke olmayınca Atletico Madrid oyun olarak etkisini çok yaşadı. Ronaldo’nun olmadığı Real Madrid, Villarreal’e 4 atarken, Messi’nin olmadığı dönemlerde Fabregas-Alexis Sanchez-Pedro gibi oyuncularıyla dahi sahne alabilen Barça, Messi’nin dönüşüyle maçları çok daha rahat kazanabilir hale geldi. Elbette Valencia’ya karşı evlerinde kaybettikleri maçtaki gibi sürprizler akla gelebilir, ancak kalan haftalarda bunu başarabilecek takım çok zor gözüküyor. “Ya nasip” diyelim!
***
FERNANDAO YILDIRIM
Ülkemizde hakemlere bakış açısı malumunuz “çok özel”. Bir benzeri yeryüzünde yok. Yıllardır pek çok kulüp, yönetici, taraftar ve teknik direktör gözünde sabit bir hakem bakışımız var ne yazık ki. Hakem çok kritik bir hata yaptığı zaman ilk değerlendirmemizART NİYET! Hele mevzubahis hata 3 büyüklere ise Allah muhafaza. O hakemin, o takıma dair önceki haftalarda, aylarda, yıllarda yönettiği ve neredeyse %90’ını kazanmış olduğu maçların veya kendi lehlerine gerçekleşen hataların hükmü kalmamakta. “İki tarafa da yapmasın kardeşim, biz kendi lehimize de istemiyoruz” zırvalığı ise zaten futbolun doğasına aykırı. Hakem hatası, çok değerli 3 büyüklerimiz istese de istemese de yıllarca sürecek.
***
Aslında bunu sadece hakeme bakış olarak kısıtlamak da yanlış. Çünkü hayatın her anını “şüphe” ile geçirme noktasına gelen bir milletin, hakemlerin “alınır-satılır-güdümlenir-maşa olarak kullanılır” şeklindeki “aşağılık” bakış açısından kurtulması zor. Allah ıslah etsin!
***
Sanırsınız ki dünyanın ve Avrupa’nın diğer liglerinde her şey güllük gülistanlık, maçlarda hiç hakem hatası yok, kulüp başkanları veya yöneticileri her maç sonrasında “Allahım ne müthiş hakem yönetimiydi, keşke Türktakımları da liglerinde böyle yönetimler görebilse!” diyor. Derdim elbette çok kritik bir hata yapmış hakemi ısrarla savunmak değil ancak konuya bakışım da “başarısız performans-başarılı performans”tan öteye olmadığı, olamayacağı. Evet, bu kadar basit. Gün gelir, hakem kaliteniz artar, hepsi Cüneyt-Fırat seviyesine yaklaşır, bu sayede vasat hakemler gider, yerine daha iyi yönetim gösteren ama her zaman hata yapabilecek yeni hakemler gelir. Unutmayın, hata bitmez, bitmeyecek.
***
Nereden çıktı değil mi bu izahat? Tabii ki Almeria-A.Madrid maçından. Karşılaşmanın ilk yarısı ve aşağıdaki pozisyon. Skor 0-0 ve Atletico’nun golcüsü Diego Costa ceza alanında işte bu müdahale ile kendini yerde buluyor ve hakemin kararı devam.
Net penaltı gitti ve belki de 1-0’lık avantaj yakalayacak olan ve Arda’dan dolayı da manevi desteğimizin arkasında olduğu Atletico kalan dakikalarda daha rahat oynayacak, skoru eşitlemek için hücumu düşünecek Almeria’nın açıklarından faydalanıp farkı da artırabilecekti.
***
Bitmedi… Atletico’lu oyuncunun aşil tendonuna çift ayak yapılmış bir dalış var ki, net kırmızı. Ancak hakem ayak müdahalesini göremeyince sadece faulle yetindi.
***
Bitmedi… Dakika 85…. Skor, 80.dakikada gelen “orta-gol”le 1-0 Almeria lehine durumda.
Resimde göreceğiniz üzerine Almeria’lı oyuncu Sundy Zongo ile Atletico Madrid kalecisiAranzubia ‘nın topu kazanmak için ikili mücadelesi. Birbirlerine fiziki temasları var.Topa doğru koşuyorlar ve kaleci Aranzubia alttaki arka arkaya 2 resimde göreceğiniz üzere ikili mücadeleyi bırakıp topa uçuyor ve nihayetinde sahip oluyor.
***
Birden bire hakemden bir düdük ve faul-penaltı-kırmızı kart geliyor. Kime geliyor derseniz, aşağıdaki resimdeki görüntü sizi aldatmasın, sanki Burkina Faso’lu Zongo görüyormuş gibi gözükse de takdir edersiniz ki kaleci Aranzubia, bariz gol şansını engellemekten dolayı ihraç ediliyor ve oyuncu değiştirme hakkı kalmadığından kaleye Gabi geçiyor ve de penaltıdan gelen golle Almeria skoru 2-0’a taşıyor.
***
Cumartesi akşam saatlerinde La Liga’da yaşadığımız bu hakem hatalarının benzerlerini Pazar günü ligimizde Sivas-F.Bahçe maçında da yaşadık. Skor 0-0 iken hakem Yunus Yıldırım’ın ve ilave yardımcı Murat Türker’in elle oynamayı tespit edememesinden dolayı atladığı penaltı aynı Diego Costa’ya yapılan ancak hakemin değerlendiremediği penaltı pozisyonundaki gibi bir hataydı. Keza, Meireles’in bariz atılması gereken pozisyonda sarı kart gösterilmesi de yine Almeria’lı oyuncunun bariz kırmızı kartlık pozisyonundaki gibiydi. Faul olup olmaması ayrı bir tartışma konusu ancak Egemen’in ihracı gerektiren hareketinin doğru olduğu aşikar.
***
Skor da aynı Sivas’taki gibi 2-0 sonuçlandı ve La Liga’daki hakem FernandoaTeixeira da haftayı önemli hatalarla kapattı. Aynı, meslektaşı Yunus Yıldırım gibi.
***
Futbol hatalar oyunudur. Hakem hataları da bu oyunun doğasında vardır ve ebediyete kadar da olacaktır. Her zaman söylediğim gibi, 6 hakem, yeni teknoloji fark etmez. Ammavelakin, kalbiniz temiz, gönlünüz ferah olsun. Değilse mi? Hakem hataları hep sizi bulsun…
***
Sağlıklı bir hafta dileğiyle…
***
HAFTANIN KARMASI
(3-4-3)
Keylor Navas (Levante)
--
Hector Moreno (Espanyol)
Damia (Osasuna)
Johny (Celta Vigo)
--
Feghouli (Valencia)
Verza (Almeria)
Gareth Bale (Real Madrid)
Rafinha (Celta Vigo)
---
Paco Alcacer(Valencia)
Iago Falque (Vallecano)
Osorio (Valladolid)
***
HAFTANIN TAKIMI
Vallecano
52 gol yiyip, sadece 25 gol atabilen Vallecano, ligde sondan 2.sırada.5 hafta öcne Getafe deplasmanıyla başlayan puanlara A.Madrid ve Elche deplasmanıyla ara verdiler ama son 2 haftadır Levante maçıyla defans nihayet beklendiği gibi olmaya başladı. Malaga’ya 4 gol atmaları önemli başarı.
***
HAFTANIN YILDIZI
Feghouli(Valencia)
Valencia’nın tek kelimeyle “beyni”. Hem takımı orta alanda yönetiyor, hem de gol bile atıyor. Oynamadığı maçlarda Valencia’nın kazanma ihtimali çok azalıyor.
***
HAFTANIN GOLÜ
Oriol Riera (OSasuna)
Galibiyeti özleyen Osasuna’nın ilk golündeki şık vuruşu izlemeye değerdi. Takımının 2-0 kazanmasında rolü büyüktü.
***
HAFTANIN SAYILARI
- 10 maçta 30 gol atıldı ve maç başı gol ortalaması 3 oldu…
- Misafir takımların 1, ev sahibi takımların 6 galibiyet aldığı bir haftayı geride bıraktık.