Arda F.Kennedy
21. HAFTA
O bir taraftar… Adı, Jordi Cases… Barcelona gibi bir dünya devinin başkanının istifasına sebep olan Neymar transferindeki krizin mimarı.
***
Yıl 2003…Joan Laporta… Karizmatik avukat, Lluís Bassat’a karşı favori gösterilmediği seçimlerde Barcelona kulüp üyelerinin çoğunluk oyunu alarak başkanlık koltuğuna oturur. Katalan basını, düşüşte olan, durağan bir şekilde seyreden kulübü canlandırdığı, kupalarla ve müthiş başarılarla dolu geçecek yılların temelini attığı o dönemlerde Laporta’ya“JFK”lakabını takar.Başkanlığı süresince 115 yıllık Barcelona tarihinin en başarılı başkanı olur.--(JFK: John F. Kennedy,1961-1963 ABD’nin 35. Başkanı –ABD’nin ve ABD vatandaşlarının o günkü şartlarının iyileştirilmesinde çok büyük rolü olan 1946’da partisinin kongre üyeliğine seçilerek siyasete giren devlet adamı)--
***
2010 yılına gelindiğinde Barça’da “aralıksız uzun süre başkanlık yapan”lar listesine de adını yazdırmış olan Laporta,başkanlığı döneminde danışmanlığını da yapan Sandro Rosell’a koltuğu bırakır. Mutlaka ki Laporta’nın başarı dolu döneminde onun da payı vardır.
***
***
Bu sezona başlarken sansasyonel transferlerden birine imza atan Barça’da, Brezilyalı yıldız Neymar’ın transferindeki yolsuzluk iddiaları ise başkan Rosell döneminin sonunu getirir. İddiaların yarattığı baskının etkisi ve ailesine tehditler aldığını da söyleyerek geçen hafta 23 Ocak Perşembe günüRosell görevi bırakma kararı alır. İspanya basınındaki bazı açıklamalara göre ise olası yargılanma zamanı geldiğinde “aktif olarak kulübün başkanı”olmasının, kulübün uluslararası imajına zarar verebileceği ihtimalinin başkanı rahatsız etmesi de istifa kararı almasındaki bir diğer seçenek olarak yorumlanıyor. Ayrıca kulüp tüzüğünde bununla ilgili herhangi bir madde olmamasına rağmen, olası yargılanma sonucunda suçsuz çıkması durumunda bile böyle bir duruma maruz kalındığı içinahlaki bir yaklaşım göstererekistifa kararı alacağı da yazılıp çizilenler arasındaydı.
***
Asıl konu ise,İspanyol savcıların, Santos’un ve Neymar’ın babasının başında olduğu şirket arasındaki karmaşık bir kontratı incelemesiyle başlar. Kulübün açıklamasında Neymar’ın maliyeti 58 milyon euro’nun biraz altında gözükmektedir. Ancak görünen o ki bu rakam “diğer giderler” başlığı altında en az 30-40 milyon Euro daha harcandığını göstermektedir.
***
Şu anda İspanya Maliyesi, bu rakamların kulüp bünyesinde nasıl gösterildiğini anlamaya çalışıyorlar. Tabii bu süreçte de başkanın yardımcısı Josep Maria Bartomeu, kulübü 2016’daki seçime kadar yönetecek yeni başkanı olarak krizi yönetme görevinde. Malaga maçında VIP tribünde yerini alıp başkan sıfatıyla maçı izleyen Bartomeu’nun ilk isteği ise yönetimdeki bu karmaşa ile çok başarılı yürüyen sezonda sahayı karıştırmamaya çalışmak.
***
İşin Şampiyonlar Ligi boyutu ise daha ilginç. Her ne kadar bu kupayı çok kereler kazansalar da, rakipleri olan Manchester City’de direktör olarak görev yapan Soriano ve Begiristain, Laporta’nın başkanlığı döneminde Barcelona’nın yönetiminde olan kişilerdi. Transferlerdeki bu olaylar, dünyadaki tüm kulüplerde yaşanabilen, hayatın bir parçası olarak görülen bir durum.Bu nedenle şunu da biliyorlar ki asla bu olay Manchester City adına avantaj sağlayacak durum değil. Hele ki son 10 yılda Camp Nou’nun kupa koleksiyonu bir geçmişe sahip olduğu düşünüldüğünde çok etkisinin olmayacağı aşikar.
***
BİR FUTBOL ABİDESİ: XAVI…
Dile kolay… Barcelona formasıyla 700 resmi karşılaşma: XAVI HERNANDEZ… Malaga maçı öncesinde taraftarlar ve arkadaşları tarafından kutlanan Xavi için CampNou’nun skorboardunda 700 maç arasından seçilen enstantaneler yer alırken, yıldız oyuncu “Benim için çok özel dakikalar.Yıllardır buradayım, pek çok özel duygu ve şampiyonluklar yaşadım ve gerçekten hepsi benim için çok güzel anlardı. Katar’a ya da New York’a gitmiyorum.Kariyerimi Barça’da noktalamak istiyorum” sözleriyle bu anlamlı günü noktaladı.
Barcelona-Malaga maçıfutbol adına yine keyifli 90 dakikalarından biriydi. Gerek her iki takımın kaçırdığı goller, gerek her iki kalecinin ve de özellikle Malaga kalecisi Caballero’nun yediği 3 gole rağmen kurtarışları, son golün hazırlanış olarak fevkaladeliği derken 3-0’lık skorla son haftaların iyi gözüken takımlarından Malaga’nın Camp Nou’dan mağlubiyetle ayrılışı…
***
Ayrılış demişken, tam olarak bir ayrılık hikayesi olmasa da “yenilenme” düşüncesine girilen yer ise “yeni Camp Nou”…Hem yenilenme olacak, hem de maçlar oynanmaya devam edecek. Stadyumun yeni kapasitesi 105 bin olacak. 2017’de başlanıp 2021’de bitirilmesi planlanan yeni mabed için proje bedeli 600 milyon Euro olarak açıklandı. 420 milyon Euro’su stadyuma, kalan 180 milyon Euro da çevre,otopark, elektronik düzen, konfor, VIP hizmetler gibi aklınıza gelebilecek son derece mükemmel bir sistem için harcanacak. Ancak tabii yeni stadyum için önemli bir ayrıntı var: O da 5-6 Nisan tarihlerinde yapılacak olan REFERANDUM! Burada çıkacak karara göre Camp Nou’nun yeni dünyası belli olacak.
CRISTIANO RONALDO
Lionel Messi ve Franck Ribery'nin de aday olduğu FIFA Ballon d'Or ödülünü kazanan Cristiano Ronaldo içinmaç öncesinde Bernabeu’da kutlamalar vardı. Gerek tribünler gerek saha içinde oyuncular bu mutluluğu yaşayıp CR7’yi taçlandırdılar. Ronaldo da bu güzel tabloya, maçtaki şovuyla teşekkür ederken, müthiş rövaşatasını Granada kalecisi Roberto Fernandez aynı güzellikte önlerken, zorlandıkları rakipleri önünde 57.dakikada direnci kıran gol yine ondan geliyordu.
Ancak ne yazık ki gol pozisyonu öncesinde Fair-Play’den uzak bir enstantane yaşandı. Modric, kendi sahasından alıp driplingle çıktığı esnada, yerde sakatlık nedeniyle kıvranan Granada’lı oyuncunun yanından geçmesine rağmen görmemezlikten gelmesi ve golün geldiği atağı hazırlaması futbolun ruhuna, Bernabeu gibi bir stadyumun ismine, kısacası Real Madrid büyüklüğüne yakışmadı. Eminim ki Premier Lig’de böyle bir sahne yaşamazdık.
***
2 GOL 1 ASİST İLE KARŞINIZDA ARDA TURAN
Vallecano, hala çok gol yemeye devam edecek gibi. Rakip Atletico Madrid ve kendi ceza alanının önünde çalım yapmaya kalkan Vallecano defansı sanırım rakip takımın Diego Costa, Arda, David Villa gibi oyunculara sahip olduğunu unutmanın gafletine düştü.Goller ardı ardına gelmeye başladı. Diğer yandan da, aldatmaya yönelik hareketten sarı kart görmesi gereken Vallecano’lu oyuncunun haksızca aldığı penaltı, neyseki adaletin tecellisiyle son buldu ve kaleci Courtais tarafından kurtarıldı.
İlk golünü kontra organizasyonuyla şık paslaşmalar sonucunda boş kalan Vallecano kalesine bırakan Arda’nın, 2.golündeki şık plasesinde ise yapılan ortanın defans oyuncusundan sektiğini iyi süzen yardımcı hakemin de golde payı büyüktü.
ARDA TURAN… Son 2 sezondur Atletico Madrid’de boy gösteren yıldız oyuncumuz, 1995-1996 şampiyonluğundan sonra son 2 sezondur La Liga’da şampiyonluğa oynayan Atletico Madrid’in bu başarısındaki en büyük pay sahiplerinden. Arda’nın hem orta alandaki, hem forvetteki katkıları, golleri, asistleri tek kelimeyle Laporta’nın Barcelona başına geçtiği ve JFK olarak lakap takıldığı dönemdeki başarısıyla eşdeğer. O da Atletico’nun “Kennedy”si!
***
BILBAO GOL ŞOVA DEVAM
La Liga’da bu haftanın en dikkat çekici özelliği, defans oyuncularının defanstan top çıkarırken yaptıkları çalım sevdalarının takımlarının kalelerine gol olarak dönmüş olması. Vallecano ve Osasuna en güzel örnekleri. Evinde iyi oyun sergileyen Osasuna, henüz 2.dakikada bu zaafının sonucunda Susaeta’nın şık golüne maruz kalınca 5 gollü ağır yenilginin haberi erken gelmişti.
Iraizoz’un baraj hatası Osasuna’ya hemen cevap şansı verse de, yine defans ve kaleci anlaşmazlığı bu kez fırsatçı golcülerden Aduriz’in hanesine 1 gol yazdırıyordu ve 15.dakikada skor 2-1’e geliyordu. Ardından ise zaten defans hatalarının sürmesi, Aduriz’in şık kafa golü, Ibai ve Kike Sola ile iyi bir idman havasına büründü, Bilbao gollü ve farklı galibiyetlere devam etti.
***
ALMERIA’NIN ŞANSI YARDIMCI HAKEM
Yukarıdaki görüntü, 1-0 Almeria galibiyeti maçın ilk yarısında durum 0-0 iken GETAFE’li oyuncunun kafayla topu gönderdiği ve OFSAYT olmayan en soldaki oyuncunun attığı golün ofsayt nedeniyle iptal edildiği an. Yardımcı hakemin hatalı tespiti oyunun gidişatını etkiledi.
***
OKYANUSU GEÇ, DEREDE BOĞUL: SEVILLA
Vicente Calderon’da Atletico Madrid’in liderliğe yükselmesine 1-1’lik skorla engel olan Sevilla, istikrarsız grafiğini sürdürüyor. Evinde, hem de nefis gollerle 2 kez öne geçtikleri maçta, skor 1-1 iken Rakitic’in ayağından bir de penaltıkaçırıp Levante’ye 3-2 yenildiler.Gerçi misafir takım David Barral’ın penaltısıylaskoru 1-1’e getirdikten sonra ev sahibi Sevilla’nın penaltı dışında da inanılmaz goller kaçırdığını, Levante’nin gerek kalecileri gerek de defans oyuncularıyla önlediklerini belirtelim. Son 2 haftadır Levante kalecisi Keylor Navas kritik kurtarışlarıyla takımının kazandığı puanlarda başrolde.
***
AH İSPANYOL HAKEMLER AH!
Bu hafta özellikle ofsayt hataları had safhadaydı. Golle sonuçlanan ve yanlış şekilde iptal edilen, bariz ofsayt olduğu halde devam ettirilen pozisyon sayısı fazlaydı. Sevilla-Levante maçında ise heyecan dolu, çok keyifli dakikalara tanıklık ettik. Misafir takımın sürpriz şekilde 3-2 kazandığı maçta, skor ve oyun bir tarafa maçının sonlarına doğru, Sevilla’nın Yunan defans oyuncusu Nikos Karabelas, fotoğrafta göreceğiniz şekilde Levante’li oyuncuyu ittirdiği için kırmızı kartla cezalandırıldı. Ancak zaten pozisyonun öncesinde David Barral, Karabelas’ı reklam panolarının oraya doğru kalçasıyla öyle bir itti ki oyuncu, panolara çarpıp düştü. Bunun tepkisi olarak kalkıp ittirmesiyle oluşan hareketi hakem Fernando Teixeira’nın “şiddetli” olarak değerlendirmesi gerçekten ağır oldu. Allah bizim sahalarımızdan böyle kartları uzak tutsun.
İlk 45 dakikaya sığan 4 gol, penaltı, heyecan… Valencia-Espanyol gollü ve keyifli bir ilk yarı izletti ama 2.yarıda Espanyol ceza alanında Juan Fuentes’in bariz açık olan ve doğal konumunda olmayan eline çarpan topta hakem David Fernandez Borbalan, ev sahibinin net bir penaltısını göremedi. Valencia için olası 3 puan kaçmış oldu ki ikinci yarıda da çok etkili oynamışlardı.
***
Önümüzdeki haftanın merakla bekleyeceğimiz maçı ise hiç şüphesiz son haftaların en formda takımı Athletic Bilbao’nun evinde oynayacağı Real Madrid maçı.Futbol bir “oyun”dur. Kavgadan uzak, sağlıklı günler dileğiyle.
***
***
HAFTANIN KARMASI
(3-4-3)
Keylor Navas (Levante)
--
Jesus Rueda (Valladolid)
Pique (Barcelona)
Marcelo (Real Madrid)
--
Luka Modric(Real Madrid)
Suso (Almeria)
Herrera8A.Bilbao)
Arda Turan(A.Madrid)
---
Cristiano Ronaldo (Real Madrid)
Orellana (Celta)
Aduriz(A.Bilbao)
***
HAFTANIN TAKIMI
Athletic Bilbao-Levante
Geçen hafta Valladolid önünde 1-0 mağlup durumdan gelip 4-2 kazandılar. BU hafta Osasuna deplasmanında hücum etkinliği çok yüksek maç çıkarıp 5 gollü galiibyetle döndüler. Golcüler çok formda. 4.sırada hem ilk 3’ten hem de 5.sıradan uzak şekilde keyifli futbollarını oynayıp gollerini atıyorlar. Bir diğer takım da Levante. Sevilla gibi zor bir deplasmandan son 2 haftanın yıldızı kalecileri Keylor Navas’ın müthiş kurtarışlarıyla kazanıp dönmeyi başardılar
***
HAFTANIN YILDIZI
Arda Turan (A.Madrid)
Barcelona ve Sevilla beraberliklerinin üzerine Vallecano deplasmanında 4 gollü kazanan Atletico’da çok iyi oyununu attığı 2 gol ve 1 asistle süsleyen milli oyuncumuz, haftanın yıldızı olmayı haketti.
***
HAFTANIN GOLÜ
Coke
Sağ çaprazdan şık bir aşırtma vuruşla topu kalecinin üzerinden sağ köşeye gönderen Coke, takımını 1-0 öne geçiren haftanın en güzel golüne imza attı ancak puan almalarını sağlayamadı.
***
HAFTANIN SAYILARI
- Sadece 1 maç berabere biterken, geçen haftanın tam tersine 2 ve dahaaz golün atıldığı maç sayısı sadece 3…
- Deplasmanda henüz 3 puanla tanışamayan tek takım Betis…
HAFTANIN CEZA TAHTASI
Modric-Real Madrid
Orta sahada sakatlık nedeniyle yerde kıvranan Granada’lı oyuncunun yanından geçerek takımının ilk golünü attığı atağın hazırlayıcısı oldu. Real yine yenerdi, yine yenerdi Modric! Sen önce Fair-Play ruhunu koru, gerisi zaten böyle bir kadroyla gelir. Yazık!