Cumartesi günü sabahın erken saatlerinden başlayarak önce Lig TV yayınım, ardından öğle sularından itibaren Türkiye, İngiltere ve Almanya üçgeninde kanaldan kanala koşuşturmacanın ardından, maç trafiğinden yorulmuş bir şekildeekran karşısında serilip kaldığımda saatler 23’ü gösteriyordu.
Gözlerim düşüyordu ama uyumamalıydım! Mourinho’nun yüzünü, jest ve mimiklerini görebilmeliydim. Manchester United maçı öncesinde seyircinin tepkisini merak ediyordum. Real Madrid-Sevilla gibi La Liga’da merakla beklediğim karşılaşmalarından birini de son kurşunumu sıkarak izlemeliydim. 26.dakikada maçı 2-0’a getiren haftanın nefis golü Ronaldo’dan geldiğinde 65 bin kişinin uğultusu kulaklıktan tüm bünyeme yayılıp, içimi titretiyordu. Oradaydım sanki ve doymuyordu Cristiano!3, 4 derken, Sevilla’lı Del Moral’ın golünü hayal meyal hatırlarken, aklımdaki son manzara 88.17 yazan süreydi…
***
Gözlerimi açtığımda ise ihtişamın 3.katından müthiş coşkuyla haykırıyordum:
“Blue and scarlet in the wind,
Our cry is bold,
We have a name,
That everyone knows:
Barça, Barça, Barça!”
Allahım bu bir rüya olmalıydı! Yok canım, henüz sabah olmalıydı! 85 bin kişi toplanmış olamazdı! Perde, Alexis Sanchez’in şık golüyle açılıyor, Messi’nin zerafetiyle süslenmeye başlıyor, David Villa’nın golüyle 3 oluyor, Tello 4’lüyor, Iniesta’nın futbol şovuyla ve golüyle 5’leniyor ve Pique’nin perdeyi kapatan golüyle son buluyordu. Ben ise rüyanın tadını çıkarırcasına yanımdaki onlarca Barça’lıya sarılıyordum.
Saatler Istanbul yerelinde sadece 14.45’leri gösterirken bendeniz 65 bin kişiye uykulu gözlerle misafir olduğum ortamdan, 85 bin kişiyle ve toplamda 12 birbirinden güzel golle uğurlanıyordum! Kalın sağlıcakla!
HAFTADAN SATIRBAŞLARI
Hakem Miguel AyzaGamez’i, Deportivo’nun kendisahasındaki Granada yenilgisinin baş sorumlusu olarak göstermek sanırım çok da ağır olmayacaktır. Granada defansının kendi kalecisine verdiği pasta, araya giren Deportivo’lu forvete, yardımcı hakemin ofsayt kaldırmasını ve yanılmasını anlamak normal kabul edilebilir belki ama maça konsantre,takım renklerine hakim olan GERÇEK bir hakem, bu pozisyonda “bayrağa itibar etmeyip” oyunu devam ettirmeliydi. Dolayısıyla maçı 2-1’e getirecek gol engellenmiş oldu.Devamında da son saniyede evlere şenlik bir penaltı ve kırmızı kartla Deportivo’nun hazin sonunu hazırladı:0-3
Tabii sadece Deportivo’nun değil, 6 hafta önce başına geçtiği takımından 3-0 kaybedilen Granada maçı sonrası istifa eden Domingos Paciencia’nın da sonu oldu. Yeni teknik adam Celta Vigo'yu Avrupa Ligi'ne taşıyan Fernando Vazquez!
Levante –Malaga maçıUEFA Hakem eğitimlerine ders niteliğinde girecek itmelerin oluşturduğu penaltıların çalındığı 90 dakikaydı. Malaga eski günlere dönüyor!
Bilbao ilk yarıda, hatta ilk yarım saatte Espanyol kalesini ablukaya aldı ancak kaleci Kiko Casilla’yı geçemedi. 3 net pozisyonu çıkaran kaleci Kiko, hem “atamayana atarlar” felsefesinin gerçekleşmesini sağlıyor,hem de takımına puan kazandıran kaleci sıfatına nail oluyordu.
Kendi evinde ilk yarıda 2-0 geriye düşen Zaragoza penaltıyla 2-1’i yakalasa da puan alamadı. Yalnız burada Sociedad’a kocaman bir parantez açmak lazım. Son dönemde sadece Bernabeu’da Real Madrid’e 4-3 kaybeden takım, mükemmel grafiğini sürdürüyor.
Ligdeki puanlarının büyük çoğunluğunu evinde toplayan Celta’nın, Iago Aspas başta olmak üzere inanılmaz pozisyonlar kaçırdığı maçta 92.dakikada gelen golle Valencia’ya yenilmesini topun yuvarlaklığına yormak lazım! Valencia, yeni teknik adamıyla gösterdiği büyük çıkışı, bu kez şansıyla sürdürdü.
HAFTANIN KARMASI
(3-5-2)
Kiko Casilla (Espanyol)
--
Guilherme (Granada)
Guillermo Alvarez Delgado (Espanyol)
Pique (Barcelona)
--
Isco(Malaga)
Kaka (Real Madrid)
Iniesta (Barcelona)
Javi Fuego (Vallecano)
Asier Illarramendi (Sociedad)
---
Lassane Bangoura (Vallecano)
Ronaldo(Real Madrid)
HAFTANIN TAKIMI
Espanyol
Javier Aguirre takımın başına geçtikten sonra oyun olarak ciddi bir değişim yaşayan Espanyol sıradışı skorlarından birisine imza attığı bir hafta yaşadı. Maçın ilk yarısında kalecisi Kiko’nun müthiş performansıyla etkili Bilbao forvetlerini durduran takım, ardından Stuani ve Verdu önderliğinde deplasmandan 4 golle dönmeyi başardı.
HAFTANIN YILDIZI
Iniesta (Barcelona)
Uzaylıların göbeğindeki yıldızlardan Xavi yoktu sahada belki ama Iniesta, onun yokluğunda tek kişilik dev kadro rolünü fazlasıyla üstlendi. Topla cambaz gibi oynaması, golü, asisti, mükemmel ara pasları ve çalımlarıyla haftanın yıldızıydı…
HAFTANIN GOLÜ
Ronaldo (Real Madrid)
Sevilla gibi sezonun önemli takımlarından birine karşı hat-trick yaptı yapmasına belki ama öyle bir gol attı ki tarifsiz güzel. Takımının 2., kendisinin ise maçtaki ilk golünde önce ceza sahası dışında birkaç ayak hareketiyle rakibini ekarte edip sol ayağıyla mükemmel vurdu ve skoru 2-0’a getirdi…
HAFTANIN SAYILARI
- La Liga’da kırmızı kart üretimi seri şekilde devam ediyor. Bu hafta da hakemler 6 kırmızı kart çıkardı.
-10 maçın 5 ‘inde deplasan takımları kazanırken 2 maç da berabere bitti. Dolayısıyla 7 takım, deplasmandan puanla dönmüş oldu.