29.07.2014 - 13:13 | Son Güncellenme:
Viorel Moldovan... Fenerbahçe forması giydiği dönemde attığı birbirinden güzel gollerle ‘Dan Dan Moldovan’ diye Sarı- Lacivertliler’in tarihine geçen Rumen oyuncuyla Bükreş’te buluştuk. Mütevazi kişiliğinden hiç ödün vermemiş, nazik ve samimi bir ortamda gerçekleştirdiğimiz söyleşide ünlü futbol adamının Kanarya’yı hiç unutmadığı gerçeği ortaya çıktı. Biz kendisine oradan buradan sorular sorarken, Moldovan da bize Fenerbahçe’nin son durumunu, takımı, futbolcuları ve özellikle de başkan Aziz Yıldırım’ı sordu. İşte, özellikle fizik gücüyle hafızalardan silinmeyen Viorel Moldovan’ın, Fenerbahçe ve Türk Futbolu’yla ilgili görüşleri...
Fenerbahçe’yi asla unutmam!
Fenerbahçe formasını giydiğim için çok mutluyum. Hayatım boyunca da o günleri unutmayacağım. Kariyerimin önemli bir dönemiydi. Çok iyi para kazandım. Zaten Fenerbahçe bir çok yıldızı bu şekilde kadrosuna kattı ve kulübün Avrupa’da, Dünya’da tanınması sağlandı. Alex, Ortega, Anelka, Sow, Meireles ve Alves gerçekten çok üst düzey futbolcular. Kulüp ayrıca stadını da yeniledi ki, bu Aziz Başkan sayesinde oldu. Fenerbahçe’nin son yıllardaki başarısı kulübün ününü de artırdı, tanınmasını da...
Aziz Yıldırım’ı çok takdir ediyorum...
Başkan Aziz Yıldırım, kulübün daha da ileri gitmesi için çok çalışıyor. Benim dönemimde de öyleydi. Hep önde olmak istediler. Aziz Yıldırım Fenerbahçe’yi hep 1 numara yapmak istedi. Bunun için kardeşi ile gece gündüz çalıştı. Bunu takdir etmek lazım. Aziz Yıldırım ikinciliği hiç sevmedi. Fenerbahçe’nin hep şampiyon olmasını istedi. Çok iddialıydı. Ben iddialı insanları severim. O yüzden başkanı çok takdir ediyorum. Bir kaç yıldır olumsuz bir durum söz konusu fakat detayları bilmediğim için bu konuya fazla girmek istemiyorum.
Bizde yıldız, onlarda asker çoktu...
Fenerbahçe formasını giydiğim dönemde bir türlü şampiyon olamadık. Galatasaray 2 kez şampiyon oldu. Başaramadık. Halbuki çok süper bir kadromuz vardı. Bakıyorum, takımdaki tüm futbolcular kendi ülkelerinde milli forma giyiyordu. Kısacası bizde kalite çoktu, yıldız çoktu ancak takım olmayı beceremedik. O dönem Galatasaray’ın başında Fatih Terim vardı. Taffarel, Popescu ve Hagi gibi çok tecrübeli oyuncular vardı ve bu üçlü Türk oyuncularla birlikte müthiş bir sinerji yakaladı. Bizde yıldız çoktu fakat Galatasaray’da asker çoktu...
'Arda Turan gerçek bir süperstar!’
Türk Milli Takımı’nda bir çok yıldız var. Oyun anlayışları hoşuma gidiyor. Ayrıca bir çok isimsiz gençler de takıma girmek için mücadele veriyor. Ama bir kişi var ki, onu özellikle çok beğeniyorum ve takip ediyorum. Arda Turan gerçek bir süperstar. İspanya Ligi’nin en istikrarlı ve yararlı oyuncularından bir tanesi. Bakınız, Atletico Madrid’e transfer olduktan sonra kulübün gidişatı nasıl değişti ve ne başarılar kazandı. Türk Milli Takımı’nın bana göre maestrosu. Türkiye, Arda gibi bir yıldıza sahip olduğu için çok şanslı. Herkes Arda’nın değerini bilmeli.
2 kez 3’üncülük Fener’e yakışmadı!
Türkiye’de oynadığım süre içinde en büyük hayal kırıklığım 2 kez üst üste 3’üncü olmamızdı. Bu bize hiç yakışmadı. Dedim ya fazla yıldızımız vardı ancak bir türlü takım olamadık. Bu beni çok üzmüştü. Fenerbahçe’deki en büyük sevincim ise kızımın İstanbul’da hayata gelmesi oldu. Bu bizim aile için büyük bir gurur. Francesca’ya soruyorlar, o da ben İstanbulluyum diyor. Bana göre değişik ve harika bir duygu.
Motisvasyon denince Terim...
Fatih Terim bir ara hem Galatasaray hem Milli Takımı çalıştırıyordu. Bana göre bu çok şaşırılacak bir konu değil ki! Eğer bir teknik adam 2 takım çalıştırıcaksa, bu Fatih Terim olmalı. İmparator bunu yapabilir, fazla hoca yapamaz. Benim dönemimde de Galatasaray’ı çalıştırıyordu ve bazı arkadaşlardan duyduğuma göre müthiş hırsla öğrencilerini motive ediyordu. Bu çok önemli. Eğer siz futbolcularla iyi iletişim kurabiliyorsanız, yolun yarısını geçtiniz demek. Fatih Terim işte bu yüzden her gittiği takımda başarılı oluyor, çünkü her futbolcu ona inanıyor ve güveniyor...
Teklif gelirse seve seve...
Son olarak Türkiye’yi ve Türk Futbolu’nu çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Birkaç kez menacerimle temasa geçilmiş ancak ciddi hiçbir teklif almadım. Eğer Türkiye’den teklif gelirse seve seve sizin ülkenizde çalışmak isterim. Çünkü genç yetenekli oyuncularınız var. Ayrıca yabancı teknik direktörlere de çok iyi paralar ödeniyor...
'Rıdvan, oyuncularla aynı masada'
Rıdvan Dilmen’in teknik direktörlüğü döneminde çok garip şeyler olmuştu. Zaten sezon öncesi kampında doğru dürüst hiç çalışmamıştık. Rıdvan hocanın bazı oyuncularla aynı masada kağıt oyunu oynaması, onlarla birlikte sigara içmesi benim çok tuhafıma gitmişti. Bu şekilde zaten başarılı olamazdık. Sezona hiç iyi hazırlanamadık. Kısa süre sonra Rıdvan Dilmen de gönderildi. Onun yerine gelen Zeman’ın toplantısını hiç unutmuyorum. “Siz sezon öncesi ne yaptınız. Hiç alışmadınız mı? Herkes en ufak ikili mücadelede sakatlanıyor. Olacak gibi değil” diye bize kızmıştı.
(Fanatik)