02.11.2021 - 08:40 | Son Güncellenme:
Milliyet gazetesinin duayen yazarlarından Şansal Büyüka, Süper Lig'de geride bıraktığımız haftayı değerlendirdi. Büyüka, Trabzonsporlu yıldız için 'Fenerbahçe'nin kapısında yattı' iddiasında bulundu. Büyüka ayrıca Fenerbahçe ve Ali Koç hakkında olay ifadeler kullandı. İşte detaylar...
"Fenerbahçe’ye; geride kalan bu kadar acı tecrübeden sonra, yeni sezon için takıma imzasını atacak, ağırlığını koyacak, güçlü bir oyun bulacak, tartışılmaz bir hoca gerekiyordu. Başkan Ali Koç bunu yapmadı. Takımın başına gene titrek, tartışılan, sahaya güçlü bir oyun koyamayan bir hoca getirdi. Gazetelerde okudum; Çin Ligi iflas ettiği için ikinci yarı maçları henüz başlamamış. Vitor Pereira’nın son durağı Çin Ligi’ydi. Ali Başkan, büyük ihtimalle Pereira’yı, Dünya futbolunda “sıfır” itibarı olan Çin Ligi’ndeki başarısını ölçü alarak Fenerbahçe’ye getirdi. İflas eden bir ligin hocasından ancak bu kadar olur..."
"Başkan Ali Koç, önceki hafta seyircileri toplamak için, sesinin daha gür çıkması adına megafonla konuştu. Oysa futbolu bilen, bilmeyen herkes üç yıldır megafonla “Fenerbahçe’nin santrforu yok” diye bağırdı. Ali Koç duymadı ya da duymak istemedi. İşte son örnek; Konya’da takımda bir “son vuruş ustası” olsa, sadece Valencia’nın kaçırdığı pozisyonlardan, en az dört gol atar, Fenerbahçe’yi yenilgiler serisinden çıkartırdı."
"Alanya yenilgisinden sonra Ali Başkan’a, “Bu kadronun şampiyonluk için yeterli olduğuna inanıyor musunuz?” diye sordular. Sayın Başkan, “Evet, inanıyorum” dedi. Şaka mı yaptı, gerçekten bu kadronun yeterli olduğuna inanıyor mu? İnanıyorsa; eyvah eyvah... Bakasetas, Alanya forması giyerken de Süper Lig’in en iyi orta saha oyuncusuydu. Bir hafta Fenerbahçe’nin kapısında bekledi. Almadılar... Niye almadılar, hangi kriterleri düşünerek almadılar? Fenerbahçe’de transferi yapanların Bakasetas’ın Türkiye’nin en iyi orta saha oyuncusu olduğunu bilmeleri gerekmez mi? Buna rağmen nasıl almadılar, nasıl kaçırdılar?"
"Günümüzün gelişen ve değişen futboluna uysa, Dünya futbolu Mesut Özil’i Fenerbahçe’ye kaptırır mıydı? Hızlanan, atletik noktaya gelen futbolda Mesut’un etkisi dibe vurdu. Üstelik 11 ay oynamamış Mesut’u aldınız. 11 ay oynamayan, yaşı ilerlemiş bir futbolcunun, kendini bulmasının çok uzun süreler alacağını hesaplamadınız mı?"
Ayağınıza kadar getirilen, Vitor Pereira’ya oranla, çok daha kariyerli hocalarla görüştüğünüzü biliyorum. Niye, neden, niçin çok güçlü bir hoca almadınız? Neden güçlü hocalardan uzak duruyorsunuz? Niye kaliteli, etkili futbolcu transfer etmekten ısrarla kaçtınız?
"Aradan tam üç yıl, belki daha da fazla transfer dönemleri geçti. Hep sıradan futbolculara yöneldiniz. Hep sıradan hocalara yöneldiniz. Hep yanlış adamlarla yürüdünüz. Fenerbahçe’nin büyüklüğüne yakışır kalitede futbolcuları niye almadınız, niye takımın başına tartışılmaz bir hocayı bir türlü getiremediniz?"
"Günümüzün futbolunda Rossi-Pelkas gibi fizik olarak, “size” olarak rakip karşısında ezilen futbolcularla nasıl başarılı olursunuz? Nerede aldığınız Crespolar, Meyerler, diğerleri? Bunları size kim öneriyor? Hadi önerdiler diyelim, nasıl oluyor da alıyorsunuz?"
"Aşırı güçlü bir yapınız var. Bu, elbette insana sınırsız bir özgüven verir. Ancak böyle bir yapıya sahip olduğunuz için muhtemelen “Her şeyi ben bilirim” anlayışı ile hareket ediyor, yanlışa düştüğünüzü bir türlü anlamıyorsunuz. Anlasanız bile, bundan geri adım atmak için uzun süreli kararsızlıklar yaşıyorsunuz. Oysa futbolda dünya her hafta yeniden dönüyor ve bu kadar uzun süreli kararsızlıklara asla tahammülü yok."
"TFF’yi, MHK’yi, medyayı, yayıncıyı suçlayarak, hedef göstererek takımın başarısızlığını buralara bağladınız. Böyle yaparak, kendinizi, takımı ve camiayı buna inandırdınız. Özeleştiri yapmadınız, gerçeklerden kaçtınız. Çevrenizdeki “gazcıların” da günahlarının çok büyük olduğunu söylemeliyim. Sayın Başkan, bu derin hayal kırıklığının tek adresi sizsiniz. Güçlü hoca almadınız, güçlü ve kaliteli futbolcuları transfer etmekten ısrarla kaçındınız, size doğruları söylemek isteyenleri dikkate almadınız. Bu anlayışla hem kendi adınıza hem Fenerbahçe Futbol Takımı’na büyük zarar verdiniz. Bu ülkede başka Ali Koç yok. Başka Fenerbahçe yok. Kendinizi ve Fenerbahçe’yi daha fazla tüketmeyin."
"Lütfen inattan, ısrardan hızla vazgeçip, futbolun gerçeklerine, doğrularına dönün. Sıradan hocalardan, sıradan futbolculardan, ikinci sınıf adamlardan hızla vazgeçin. Ara transferden başlayarak; mutlaka ama mutlaka “kalite”ye dönün. Bu gidiş gidiş değil, bunu artık anlayın. Fenerbahçe bize, siz Fenerbahçe’ye lazımsınız. Üstelik zaman geçiyor, kredi bitiyor. Paranıza, zamanınıza, itibarınıza yazık etmeyin."
"Fenerbahçe ne yapıp edip İrfan Can’a oynama konusunda istikrar kazandırmak zorunda... Fenerbahçe’nin tek futbol aklı ve fark yaratan adamı İrfan Can... Mutlaka oynaması lazım... Az oynuyor, çok oturuyor. Oysa az oturmalı, çok oynamalı..."
“Kadersizin işi, muhallebi yerken kırılır dişi” demişler, sanki Fenerbahçe için söylemişler. Belki de 10 yıldır gol atmayan Konyasporlu Soner Dikmen daha maçın başında “yılın golü”nü attı."
"Galatasaray, özellikle hücuma çıkarken; ligin üstünde hızlı oynuyor. Ancak rakibin geçiş oyunlarına ve kalesine kolay gelişine engel olamıyor. Her maç özellikle ikinci yarılarda rakiplerden ciddi baskı yiyor. Hareketli oyununa rağmen, ciddi bir koordinasyon eksikliği var. Gençlik aşısı tamam, tecrübe aranıyor."
"Kusura bakmasın, bugüne kadar adını hiç duymadım. Galatasaray’ın mevcut yönetim kurulu basın sözcüsü... Adı Remzi Sanver... Sanver’in bir mesajını okudum. Diyor ki;“Evet, hakem hataları oldu ama Beşiktaş’ın haklı galibiyetine karşı bunlara sığınacak değiliz. Değerli rakibimizi tebrik ederiz. Bu yenilgiden dersler çıkarttık, çıkartacağız.”Vay... Vay... Vay... Aydan mı, uzaydan mı geldin, sen nereden çıktın kardeşim! Bu sağduyulu yaklaşımınla bizim deliler dünyasında ne işin var?"
"Beşiktaş’ın üç “Ağır Abi”si; Pjaniç, Alex Teixiera ve Batshuayi, henüz birlikte halay çekip, düğün-bayram yapamadılar. Pjaniç ile Batshuayi sakatlıktan yakayı kurtaramıyorlar. Alex Teixeira yeterli kondisyona sahip değil... Bütün bunlar geride kalan sezonda çok oturmaktan, az oynamaktan kaynaklanıyor. Yük binince bu defa sigortalar atıyor."
"Trabzonspor son iki yılda transfer yatırımını “kalite”ye yaptı. Şimdi sonuçlarını alıyor. Son Göztepe ve Rize maçı, belki de Trabzonspor’un son dönemlerdeki en etkisiz maçlarıydı. Ama kayıpsız geçti. Çünkü kötü olsa bile “kalite” devreye girdi, maçı kurtardı. Ektiğinizi biçiyorsun. Bu unutulmasın. Trabzonspor kendine, şampiyonluktaki rakipleri Trabzonspor’a çalışıyor. İşte 11. hafta sonunda puan durumları:Trabzonspor:27 puanBeşiktaş: 20 puanGalatasaray:20 puanFenerbahçe:19 puanBu kadar kısa sürede bu kadar fark, istesen olmaz."
"Merkez Hakem Kurulu’nun yeni Başkanı Ferhat Gündoğdu emekli albay... Rütbeye saygılar... Ancak bizim futbol dünyasında “Paşa’lığını ilan eden hakemler var. Nasıl olacak bu iş? ‘Paşa’lar bugüne kadar anı-sanı duyulmayan emekli albayı dinler mi, takar mı? MHK oluşurken, sızan kulis bilgileri var. Başkanlığı Ufuk Özerten’e teklif etmişler. Özerten’in başarılı ve şeffaf bir MHK başkanlığı geçmişi var. Ama bir kulüp başkanı, “Bu bize düşman” diye veto etmiş. Demek ki, kulüpler hakemlerin başına değil, kendilerine MHK arıyorlar."
"Kulüpler Birliği Başkanı Ahmet Ağaoğlu, yeni ihale döneminde, naklen yayını 7-8 parçaya böleceklerini ve 1 milyar dolar para beklediklerini söyledi. Kulüpler döviz istemekte haklı... Çünkü giderlerinin büyük bölümü, belki de tamamına yakını dövize endeksli...Dilerim, kulüplerin gönlünden geçen olur, 1 milyar doları toplarlar. Ben eski bir yayıncı tecrübesi ile söyleyeyim;* Bir milyar doları toplamak sanki hayal...* Yayıncılar, “Ben Türk parası ile satıyorum, size niye döviz vereyim” derse ne olacak?* Bu ülkede kaçak yayın, yüzde 70’e dayanmışken, yayıncılar 1 milyarı nasıl toplayabilir?Umutlar güçlü, imkanlar kısıtlı, koşullar çok kötü..."
EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ MİSLİ.COM Hemen oynamak için buraya tıklayın!