Neler yazılmıyor ve neler söylenmiyor ki şaşırır kalırsınız. Bundan sonra ne olacak sorusundan yola çıkarak adeta bir şike edebiyatı yaratıldı.
Merakla 3. dalgayı bile bekleyenler var. Ama kimse ne oldu diye sormuyor. Esasında kötü bir şeyler oldu. Spor toplumu, sıtma, grip gibi bir hastalığa tutulmadı. Psikolojik kötü bir travma ile karşı karşıya kaldı. Futbol denilen güzel oyunun rekabet inandırıcılığı adeta silindi. Modern ülkelerde kişiler ruhsal travma geçirdiklerinde ciddi bir psikolojik tedavi görürler. Peki toplum böyle bir travma geçirirse bunun psikolojik tedavisi var mı?
Toplumun travmatik hastalığı, öyle grip gibi antibiyotik veya asprinle geçmez. Komplike bir problemdir. Her şeyden evvel toplum bilinci kuvvetlendirilmelidir. Toplum travmayı yaratan oluşumu iyi analize edebilecek yapıya sahip olmalıdır. Haksızlık yapıldığı şeklindeki dedikodulara kapalı olmalıdır. Toplumu üzen olayın adli yönü çabuk sonuçlandırılmalıdır. Yoksa ikilik yaratacak iddialar sürüp giderek bir paranoya haline gelebilir.
Sorumlular ve medya açıklamalarında objektif kalmalıdırlar. Çünkü sokaktaki adamın antenleri onlardır. Toplum travma geçirdiğinde provakatörler ve toplumun daha psikolojik hasta olmasından menfaati olanlar hemen devreye girerler. Spor arenaları onlar için bulunmaz birer zemindirler. “Bundan sonra artık iyi şeyler olmayacak. İşin tadı kaçtı” gibi beyanların esasında hiçbir anlamı yoktur. Taraftarın gönlünde yatan futbol aşkı daha ilk önemli rekabet isteyen maçta canlanacaktır. Ortaya konan güzel futbolla her şey unutulacaktır. Ve şike denilen mikrobun bir daha ortaya çıkmaması için herkes duacı olacaktır.