Tatsız konuları yazmanın ne faydası var ki. Şimdiden milli takımın son oynadığı Çek Cumhuriyeti maçını tartışarak ay-yıldızlıların geleceğini düşünmenin ne anlamı varki. “Dün dündü” demeyin. Eskilerde spor yazarları Avrupa ve Dünya kupalarında milli takımın geleceğini böyle maçlardan sonra haftalarca tartışırlardı.
Bakın şimdilerde öyle bir heyecan var mı? Zaten ümitler de dağların arkasında. Şimdilerde varsa yoksa Didier Drogba. Deprem oluyor sanki. Soranlar bile var. Acaba karşılamada kırmızı halı döşenmiş midir diye. Ya yöneticiler, adamın iyi ki sırtına çıkmamışlar. Şaka bir yana böyle sporcuların görgü ve heyecan anlamında Türk sporuna tabii ki faydaları olacaktır. Buna şüphe yok. Ama yöneticiler için Türkiye’yi Dünya Kupaları’nda görmemek üzücü olmuyor mu?
Tabii ki takımlarının renklerine aşık olmaları iyi bir şey de ama milli takım başka bir şey. Avrupa’daki işçi çocuklarının bizim yetiştirdiğimiz çocuklardan ne farkı var. Birisi çıkıp bunu çok büyük bir spor yöneticisine sorsa acaba ne cevap alırdı.
Bizler kim ne derse desin, milli takımımızı özlüyoruz. Hiç unutmadan söyleyelim, Almanya-Fransa milli maçında hem Fransa Cumhurbaşkanı, hem Almanya Başbakanı bir heyecanlıydılar ki sormayın. Milli olmak güzel bir şey ne derseniz deyin.