Tarafsız ne demek? Kısaca, “Sen benden değilsin, ama dediğinde haklısın” demek. Yani hak vermek.
Tarafsız olmak bir eğitim ve kültür meselesidir. İnançları, partileri ve düşünceleri farklı olsa da olaylar karşısında kişilerin tarafsız kalabilmeleri bir olgunluk olgusudur. Ama maalesef fanatik kimseler kendilerini çok defa karaya beyaz, beyaza kara demek zorunda hissederler ve “Bizden olmayana hayat yok” felsefesi güderler.
Böyle ön yargılı toplumlar ve kişiler demokratik ilkeleri hiçe saydıkları için içlerine kapanırlar. Küçük küçük başarıları büyütürler, sevinirler, coşarlar. Karşı tarafı hiçe saymak onlara zevk verir, ama maalesef oldukları yerde sayarlar. Çünkü inatçılıkları ilerlemelerini önler.
Önümüzde lig maçları var. Yukarıdaki satırların ışığında spor yazarlarının tarafsızlığının önemi yeniden tartışılacak hale gelecek. Yapılacak tenkitlerin tarafsızlığı idareciyi, seyirciyi ve sporcuyu müspet yönde etkileyecektir. İdareci, oyuncu, hakem tenkitlerinin dozajı yine de tarafsızlık ilkesi içinde yapılmalıdır. Ercan Güven kardeşimin bir yazısında belirttiği gibi sayfa doldurmak için, olur olmaz tenkitlerle yola çıkmamak ve incir çekirdeğini doldurmayacak gündeliklerden derin felsefi analizler üretmemek gerekir. Bırakılsın, herkes futbolun güzelliğini tarafsız tatsın...