Daha çok değil, bundan birkaç hafta evvel korku dağları başlıklı bir yazı yazmıştım. Oyuncularımız ne kadar iyi olurlarsa olsunlar topu kale içine değil, dışarı atma hünerlerinden bahsetmiştik. Ve bunu psikolojik korkuya bağlamak istemiştik. Eloğlu topu kalecinin bacak arasından kaleye sokarken, bizim şutlarımız ne hikmetse kale direklerini teyet geçip dışarıya çıkıyorlardı. Son yıllarda bu yüzden kulüplerimiz golcü yabancı oyuncu ithali için çırpınıyorlar. Bu kale önü korkusunu biraz da acemiliğini yenecek bir psikolojik eğitime ihtiyacımız olduğunu artık kabul etmeliyiz.
Eloğlu bir karşılaşmada 5-6 gol atarken, bizim 90 dakika rakip kale önünde ezici oynayıp topu kaleye sokamamamızın araştırılması gerekmez mi? Yerli teknik direktör de olsa yabancı teknik direktör de olsa durum değişmiyor. Bu iktidarsızlığımızın püf noktasını bulmamız gerek. Çünkü eğer psikolojik problem varsa viagra ilacı da olsa iktidarsızlıktan kurtulamıyorsunuz.