Bir cümlenin başına ‘Milli’ kelimesi gelince, herkes lafı ağzında geveler, ağır tenkit yapmaya cesaret edemez. Bu Milli Takım için de geçerlidir.
Yıllırca milli futbolumuzda reform lazım denildiğinde kimse bir adım öne çıkıp, cesaretli adımlar atmadı. Hep eskiyen futbolcuları öne sürüp günü kurtarmaya çalıştık. Ve bugüne gelindi.
Bakın dün oynanan maçta Almanya Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Joachim Löw yeni bir oyun taktiği geliştirmek istedi. Ama başarılı olamadı. Demekki elemelerdeki başarısına ve genç takımına rağmen yenilikler aramak, bir teknik direktör için elzem.
Biz ise cesaretsiz ve yıllık geliri 4 milyon euro olan yaşlı bir teknik direktörden, tarihi geçmiş futbolcularla mucize yaratmasını bekliyoruz. Biz reform yapamıyorsak ya da yaptıramıyorsak, yaşlı adam nasıl yenilikler yaratmak için uğraşsın. Bana da 4 milyon euro verirseniz, ben de haydi çocuklar, vatan millet diyerek sahada çocukları daha iyi motive ederek, başarıya ulaşabilirim. Ne de olsa çocukluğumuzda mahalle aralarında az mı top koşturduk. Zira futbolda sistem mi, oyuncu mu önemli tartışmasına gelince dünkü oyunda sistem yoktu, oyuncu da.
Bu da skandalı getirdi. Yıllarca bunun başımıza geleceğini yazıp durduk. O yüzden de bu yazıyı yazma hakkına sahibiz. Çünkü hep demiştik tren istimsiz yürümüyor.