Son günlerde futbolumuz hakkında yazılanları okuyunca, “Eyvah sonu geldi galiba” diye endişe ediyor olduk.
Hakikaten büyük takımların bazılarında “bu kadar kötüsünü de görmedik” dedirtecek kadar kalitesizlik belirtileri var. Bizim yaşımızda olanlar hatırlarlar, bir zamanlar Macarlar futbolda zirve yapmışlardı. Ya Arsenal takımı? Çocukluğumuzda Arsenal adı adeta futbolda ilahi bir kelimeydi. Sonra bunlar da unutuldular. Bugün “Biz de böyle oluyoruz galiba” diye endişelenen spor yazarlarımız var.
Ama futbol ölmez. Sporda çıkış ve inişlere çok rastlanır. Bilhassa futbolda ve güreşte. Tatsız olan inişin uzun sürmesidir. Bu anda cam çerçeve kırmanın, terörist hareketlere girişmenin bir anlamı yoktur. Sebepleri araştırıp, kaliteyi yeniden kurmak gerekir. Burada teknik direktör, yönetici, yerli ve karakterli oyuncu, hatta kaliteli taraftar beraber yeniden oluşmazsa uyanış uzun sürebilir.
Futbol ölmez ama seyirciyi ve sevenlerini bezdirebilir. Son günlerin teknik direktör ve yabancı transferleri üzerindeki manasız münakaşalar futbolumuzu bezdirir hale getirmiştir. Ve neticeleri de ortadadır.