Bazen sıkıldığınızda farklı düşünceler ortaya atmanız faydalı olur. Bunalımdan çıkmak için. Mesela şu sıralarda futbolda teknik direktör mü önemlidir yoksa takımın kendisi mi diye düşünebilirsiniz. Takımın arka arkaya yenilmesinde niçin hep suçlu teknik direktördür? Takımın bütününün hiç mi kabahati yoktur? Büyük kulüplerin yaşadığı farklı mağlubiyetler karşısında niye fatura teknik direktörlere çıkarılır?
Biz bile mesela arka arkaya gelen mağlubiyetlerden sonra dünyanın en iyi teknik direktörü Löw ile onun benzerlerini kapının önüne koymadık mı? İşte bu yüzden takımların da insan gibi bir kişilikleri olduğu ortaya atılabilir.
Mesela son zamanlarda Almanlar’ın Dortmund takımı arka arkaya nedeni bilinmez yenilgiler aldı, durdu. Başlarında hala bu takımı şampiyonluklara götüren bir teknik direktör var. Peki şimdi takımın kişiliğini düşünmez misiniz? O kişilik ne oldu da böyle yenilgiler yaşayıp, sonradan toparlandı.
İşe psikoloji yönünden bakmayın. Takım bunalıma girdi mi teknik adam istediği kadar ayağını yere vursun, tırnaklarını yesin, Brezilya bile olsa 7 gol yer. O sırada milyonlar verip yeni bir çalıştırıcı da getirsen takımın dengesi hemen yerine gelmez. Bunalım biraz daha sürer. O yüzden farklı düşünün, takımların teknik direktörden de ayrı bir kişiliği olduğunu kabul edin. Bunu unutmayın, Dortmund örneğini bir kenara mutlaka yazın...