İsterseniz dönme dolap deyin, isterseniz yaprak dökümü. Bence dönme dolap tabiri daha uygun bu teknik direktörler tiyatrosuna. Yaprak solar ve bir rüzgarın önünde kaybolur gider. Bakın Almanya’da bir teknik direktör fırtınası esti. Gidenler başka bir yerlerde yine ortaya çıktılar. Teknik direktörler dönme dolabının bir sırrı var herhalde. Bu dolaba binenler bir daha inmiyorlar. Bir çıkıyorlar, bir iniyorlar ama fırtınada kaybolmuyorlar. Adeta ölümsüzlük şerbeti içmişler gibi. İşte İstanbul’dan ve Viyana’dan gönderilen Löw, yine geri dönmedi mi?
Ya Daum yine kurtarıcı pozisyonunda ortaya çıkmadı mı? Demek hiçbiri dönme dolaptan inmiyor ne hikmetse. Bizde de öyle değil mi? Dönme dolap dönüyor ve oradan birisi çıkıveriyor. Loto ve totoda bile böyle bir şans yok. Bu dönme dolapta milyonlar hep aynı şahıslara çıkıyor. Tribünler istedikleri kadar istifa diye bağırsın gelecek olan her nedense yine tanıdık biri oluyor. Anlaşılan karuselde kanun değişmiyor.