Az da olsa şansımız var
Avrupa Şampiyonası’nda Hırvatistan mağlubiyetinin ardından grupta oynayacağımız İspanya karşılaşması büyük önem taşımaktaydı. 2008 ve 2012 Avrupa, 2010 Dünya Şampiyonu olan İspanyollar hem grubumuzun hem de şampiyonanın favorisi olmayı fazlasıyla hak ediyor.
Avrupa Şampiyonası’nda oynanan maçlar şunu gösterdi ki sahada mücadele etmeden maç kazanılmıyor puan alınmıyor. Şampiyonada takımların teknik-taktik anlayışları bir yana fizik güçlerinin oldukça yüksek sahadaki mücadele seviyelerinin üst düzeyde olduğunu görüyoruz. İyi bir Milli Takımımız var. Rakip kim olursa olsun puan almamız için yapmamız gereken sahada mücadele gücünü yüksek tutup coşkulu bir oyun yapısına bürünmemiz şart. Bu mücadele ve coşkuyu sahada gördüğü takdirde sonuç ne olursa olsun Türk Milleti oyuncularımızı yine bağırlarına basacaktır.
Bireysel olarak kadromuza baktığımızda Arda, Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan, Selçuk ve Burak gibi bireysel olarak etkili oyuncularımız var. Bu oyuncularımızın artık kalitelerini sahaya yansıtmaları gerekiyor. İspanya maçı oyuncularımızın eleştirilere tepki göstermeleri için büyük fırsattı.
Milli Takımımız, İspanya karşısına Hırvatistan maçından farklı olarak Cenk Tosun yerine Burak Yılmaz değişikliği ile çıktı. Burak Yılmaz’ın öne çıkacak İspanya savunmasının arkasına atılacak toplarla pozisyon bulmak adına doğru bir tercih olduğunu söyleyebiliriz. İspanya’nın karakteristik özelliği pas yapmak. Bu pas trafiğini kesmemiz için sahada agresif olmamız ve mücadeleci bir tutum sergilememiz oldukça önemliydi. Maç beklediğimiz gibi İspanya’nın yüksek pas yüzdeli oyunu ile başladı. Bu oyuna karşı maçın başında oldukça doğru cevap verdik. İyi savunma yaptık. Kaptığımız toplarla da hücuma iyi çıktık ancak atak sonlandırmalarda sorun yaşadık. Toplu oyuncuya baskıyı ve yardımlaşmayı çok iyi yaptık. Kanat beklerimiz Gökhan ve Caner’in arkasına atılan toplarla Nolito, Silva, Alba ve Juanfran’la pozisyon bulmayı hedefleyen İspanyollar sürekli bu bölgelerden kalemizi baskı altına almaya çalıştılar. Bu arayışlarında da oldukça etkili oldular. İyi mücadele ettiğimiz dakikalarda Morata’nın golü ile yenik duruma düştükten sonra çok iyi pas yapan rakibimiz karşısında işimiz oldukça zora girdi. Mağlup duruma düştükten sonra oyun disiplininden kopan, mücadele gücü düşen Millilerimiz, Nolito’nun golüyle biraz daha çözüldü. Maçın başında sahada gösterdiği dirençten oldukça uzaklaştı ve dağınık bir görüntü verdi.
İkinci yarının hemen başında gelen Morata’nın golünden sonra yapacak çok fazla bir şey kalmadı. Son yarım saatte her iki takım da maçı bitirmeye oynadı.
Hırvatistan mağlubiyeti ile kötü başladığımız şampiyonaya farklı İspanya yenilgisi ile devam ettik. Ama şampiyona sürüyor. Önümüzde oynayacağımız Çek Cumhuriyeti maçını kazanarak en iyi üçüncüler arasında yerimizi almak için az da olsa şansımız var. En azından şampiyonayı bir galibiyetle kapatmak hedefimiz olmalı.