Trabzonspor için maç ne kadar kötü başlayabilir diye sorsanız, yediği gollere bakın yeter. Amatörce yapılan iki hata, ders kitaplarına kenar süsü olur inanın. Kaleci Fatih’in ortada pozisyon yokken rakibe teslim ettiği top ağlarına gittiğinde ne hissettiğini bilmiyoruz. Ama yediği golün futbol hayatı boyunca kulağına küpe olacağı kesin. Ardından Papadopoulos’un o cüssesiyle yarı belindeki Olcay’ı asist kahramanı yapması. Vur topu taça, ya da faul yap rakibe. Üçüncü gol mü? Kopyala yapıştır. Bu kez Papadopoulos değil, Musa’dan geldi benzer hata.
Günlerdir Cardozo mu, Demba Ba mı diye fal açılırken, sonucu belirleyecek en önemli unsurun Trabzonspor’un yumuşak karnı savunması ve kalecisi olduğu hesaba katılmamıştı. İstediğin kadar ofansif düşünen silahların olsun. İyi savunma yapamıyor ve Beşiktaş gibi skoru her an değiştirecek futbolculara sahip bir rakibi ciddiye almıyorsan, bedelini ağır ödersin. Al bu trajik golleri, her antrenman öncesi izlet cümle aleme!..
Önce şu tespiti yapalım; Beşiktaş iki sezondur çoğunluğu aynı futbolculardan kurulu bir ekip. Hocaları Bilic çocukları gibi tanıyor hepsini. Kimin nerede ne yapacağını ezberlemiş. Buna biraz da rakibi etüt etme becerisini ekleyin. Beşiktaş’ın farklı kazanması kimseyi şaşırtmamalı.
Öte tarafta Ersun Yanal’ın dört maçta estirdiği “fırtınanın”, bir “tufan” karşısında ne yapabileceği sorusu vardı. Tamam, kısa sürede sinir bozucu iki golle geriye düştükten sonra ayağa kalkıp rakibe kafa tutmak, kolay iş değil. İyi de Trabzonspor’un doksan dakika boyunca kayda değer tek bir pozisyon üretememesine ne demeli? Nerede Mehmet Ekici, Özer, Yusuf ve Sefa? Onlar pas vermeyince Cardozo ne yapsın? Hani ekip ruhu ve disiplin? Takımın oyun karakteri bu kadar kırılgan mı? Tabii ki Trabzonspor’un kalecisinden forvetine bu maçtan çıkarması gereken önemli dersler var. Lakin Beşiktaş’ın doksan dakika eksilmeyen direnci, hırsı ve müthiş temposu dün geceye damgasını vurdu. Beşiktaş kazanmak adına ne gerekiyorsa yaptı. Karşılığını da hak ederek aldı.
Trabzonspor, Yanal ile birlikte çıktığı ilk ciddi sınavında toz şeker gibi dağıldıysa, yapamadıklarından değil, Beşiktaş’ın yapmak istediklerine izin vermemesinden kaynaklandı. Bir aydır sihirli değnekten söz edenler, Konya’da yüzleştikleri gerçeği bir kenara not edip, bu takımın daha çok işi ve yolu olduğunu unutmamalı. Lig uzun maraton. Bu uyarı erken oldu, paniğe gerek yok!