Dün akşam maçın önüne geçen birden fazla olay vardı. İlki Volkan’ın tribünden gelen tepkiler üzerine ağlayarak oyunu terk etmesiydi. Genç futbolcunun yaşadığı duygu patlaması bir yana, kötü oynarken bile sahip çıkmak adına onu sahada tutan teknik direktörünün de payı vardı bu trajik sahnenin yaşanmasında.
Volkan kimseden izin almadan soyunma odasının yolunu tutunca Mustafa Akçay’ın zorunlu tercihi Malouda’yı sahaya sürmek oldu. İşte o Malouda görev aldığı bölümdeki performansı ile “artık hazır” olduğunun mesajını verdi. Gerek attığı müthiş gol, gerek oyun içindeki liderlik misyonu ile bu takıma önemli katkıları olacağını gösterdi. Tıpkı Akçay ile yıldızı bir türlü barışmayan Adrian gibi. Polonyalı oyuncu attı, artırdı, yine de hocasına yaranamadı!
Buradaki soru şu: Volkan küsüp oyundan çıkmasa, Akçay acaba ona ne kadar tahammül edecekti? Yanıtı 90 dakika ise, bilmeyerek de olsa hocasını kurtardı genç futbolcu. Öyle ya, kimbilir ne zaman aklına gelecekti Malouda’yı saha sürmek Akçay’ın?
Özellikle ilk yarıdaki futbol ve mücadele çok sıradan idi. Trabzonspor’un ilk golünde Adrian’ın becerisi, Rizespor’un sayısında ise top yekün bordo-mavili savunmanın hatası vardı.
İkinci yarıda oyunun şeklini değiştiren faktör, Malouda’nın hissedilir katkısı, Zeki, Zokora, Adrian, Olcan ve biraz da Aykut’un hücuma dönük olumlu girişimleriydi. Nitekim Malouda’nın jenerik golünde Zeki ve Adrian’ın önemli payı vardı. Gerisi mi? Trabzonspor’un uzun zamandır çözemediği sorunu Rizespor karşısında da en büyük tehlike olarak yine sırıttı.
Skoru koruma telaşı ile rakibi kendi yarı alanında kabul ettiği vakit gol yemesi kaçınılmaz görünen bordo-mavili ekip, dün akşam da son bölümlerde çok büyük sıkıntı yaşadı. Rizespor’un etkili ataklarını önlemekte zorlanan Trabzonspor savunması, orta alandan da destek görmeyince iş kaleci Onur’a düştü. Üç puanda deneyimli file bekçisinin en az takımın gollerini atan arkadaşları kadar payı vardı.
Lig uzun ve zorlu bir maraton. Trabzonspor’un Avrupa’da zayıf rakipler karşısında aldığı sonuçlar yanıltıcı olmasın. Bordo-mavililer henüz ligde istenilen düzeyde değil. Rizespor karşısındaki galibiyet, alkışlanacak bir oyunun karşılığı hiç değil. Su götürür tek mazeret, yoğun maç trafiğinde dikkatlerin Avrupa Ligi’ne odaklanmış olması sayılabilir.