Geçen hafta Süper Lig’de yine hakem ve Video Asistan Hakemliği konuşuldu.
Özellikle iki maçta hakemlere ciddi tepkileri vardı. Trabzonspor- Göztepe karşılaşmasında Titi’nin Sörloth’un ayağına bastığı pozisyonun penaltı olup olmadığı, Jerome’un Sosa’yı sakatlayan darbesi, Kayserispor- Fenerbahçe müsabakasında kaleci Altay’ın rakibinin kasıklarına attığı diz ve aynı maçta Serdar Aziz’in hakem Arda Kardeşler’in karizmasını çizdiği iddia edilen hareketi.
Burası önemli, çünkü bu Merkez Hakem Kurulu Suat Arslanboğa’yı hakemlik onurunu koruyamadığı gerekçesiyle “aforoz” etmiş ve profesyonel sözleşmesini sonlandırmıştı.
Ama görüyoruz ki MHK, Trabzonspor maçının hakemi Fırat Aydınus ile Fenerbahçe karşılaşmasının hakemi Arda Kardeşler’i başarılı bulmuş! Her ikisinin de bu hafta görevleri var. VAR’dakilerin de hakeza!
Kurulun hafta içinde TFF sitesi üzerinden yaptığı açıklamaya gelince. VAR’ın nasıl işlediği ve nasıl kullanıldığı ile ilgili ifadeler “aydınlatıcı” olsa da, yukarıda sözünü ettiğimiz maçlarda tartışmalara neden olan pozisyonları aklamaya yetmiyor. Kafalar hâlâ karışık ve soru işaretleri yanıtsız duruyor.
Yayıncı kuruluşun FIFA kokartı adayı Arda Kardeşler ile Serdar Aziz arasında yaşanan olayın görüntülerini gözlerden uzak tutması da ayrı bir konu!
“Bence” diye diye!
Şunu net olarak söylemeliyim; VAR hâlâ gerçek amacına hizmet etmekten uzak kalıyor.
Bırakın futbol kamuoyu, yorumcular ve taraftarı, hakemlerin dahi VAR’ı tam olarak algılayıp uyguladığını düşünmüyorum.
Bir kere, onca eğitim ve seminere rağmen standart yok. Riva’daki ile sahadaki hakem arasındaki kıdem ve kariyer farkı, pozisyonların VAR prensipleri çerçevesinde doğru uygulanmasını engelliyor.
İkincisi; bazı hakemler işin tilkiliğini çoktan öğrenmiş bile! Hakem ile VAR’daki hakemin diyaloğu çok önemli. Kritik bir pozisyonda hakem “Bana göre temas yeterli değil”, “Bence hareketin şiddeti kırmızı gerektirmiyor” gibi ifadeler kullanıyorsa, VAR biçare kalıyor, müdahale edemiyor.
Hakemin durumu idare etmek için “Bence” demesi tam bir kurnazlık örneği.
MHK, işin sırrını genç yaşta çözen ve VAR’daki hakemi devre dışı bırakan isimleri öğrenmek istiyorsa, sezon başından bu yana oynanan maçların VAR odası konuşmalarını dinlesin bir zahmet! Çünkü iş gerçekten tehlikeli noktalara gidiyor.
Keskin sirke
Sistemin boşluğunu kafalarına göre kullanan ve cin olmadan adam çarpmaya kalkanlar, yarın daha büyük sorunlara yol açabilir! Ve hakemler arasında da yeni husumetlerin doğmasına neden olabilir.
Çeyrek asırdan bu yana hakem camiasının içindeyim. Hakemlerin birbirine verdiği zarar; medyanın, kulüplerin, teknik adamların ve futbolcuların hakemleri yıpratmasından kesinlikle az değil.
MHK Başkanı sayın Zekeriya Alp! İçerideki kamplaşmayı ve düşmanlığı önleyemediğiniz takdirde ne yapsanız beyhude.
Buna bir de MHK’lerin her dönem başına dert olan şehircilik, adam kayırma gibi adalet ve güven duygusunu olumsuz etkileyen faktörleri ekleyin...
Umarım bu görevi kabul ettiğinize pişman olmazsınız!
İngiltere nereeee!..
Birileri çıkmış İngiltere’deki Video Asistan Hakemliği uygulaması ile Türkiye’yi kıyaslamaya kalkıyor.
Adamlar VAR’ı bile IFAB’ın belirlediği kurallar dışında kullanıyor.
Kafalarına göre yani...
Kusura bakmayın da, kıyaslanması gereken daha önemli şeyler var.
Örneğin, hakemlere güven ve bakış açısı.
Premier ligin marka değeri.
Ülkedeki futbol kültürü.
Kulüplerin geliri ve bütçeleri.
Taraftarın aidiyet duygusu.
Medyanın futbola yaklaşımı.
Demokrasi ve hukuk anlayışı.
Biz tüm bu faktörlerde İngiltere ile boy ölçüşebilecek seviyede miyiz ki, Video Asistan Hakemliği konusunda yanlış bir uygulamayı örnek alalım?
Yabancı kaldık!
Süper Lig’de yabancı oyuncu sayısı niçin serbest bırakıldı?
Avrupa kulvarında mücadele eden kulüpleri daha güçlü kılmak ve başarılı olmak için.
Yararını, zararını bir kenara bırakın, bugün yaşadığımız tabloya bakın.
Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor tel tel dökülüyor. Ligdeki durumları da malum. Tek gururumuz Başakşehir.
Eee, neye yaradı onca transfer, harcanan on milyonlarca para? Karşılığında ne var?
Futbol Federasyonu lafı eveleyip gevelemeden yabancı oyuncu sayısıyla ilgili kararını tez vakitte almalı.
Almalı ki, kulüpler bugünden planlamasını yapmalı, kademeli olarak normale dönülmeli.
Unutmayalım, bunun için en az 3 yıla ihtiyacımız var. Ha deyince olmuyor bu işler!