Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Futbol Federasyonu’nun olağan genel kurulu perşembe günü Ankara’da yapıldı.
Katılım, geçmiş yıllara oranla bir hayli düşüktü. 100’ün üzerinde kulüp başkanı ve temsilcisi teşrif etmedi.
Kuşkusuz, sezonun stresi, transfer çalışmaları, Avrupa Şampiyonası’nın heyecanı, toplantının “mali genel kurul” olması gibi faktörler, etkilemişti insanları.
Hâl böyle olunca şipşak bitti oturum!
Faaliyet raporunun, mali bilançoların okunmasına bile gerek duyulmadı.
Dilek ve temenniler bölümünde 4 kulüp başkanı söz aldı, bir an önce gitme niyetindeki diğer delegeleri sıkıntı bastı.
Genel kurula aksiyon katan isim ise Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören oldu.
Hakem hataları üzerinden federasyon eleştirisi yapılınca, teşekkür konuşmasında patladı başkan:
“Siz önce kazanan rakibinizi tebrik edin.”
Anlayan anladı!
“Futbolun marka değeri diye bağırıyorsunuz ama, başarısızlığınızı hakemlere bağlamaktan vazgeçin” şeklinde bir mesaj vardı sözlerinin altında.
Ertesi gün medyanın bakış açısı çok farklıydı.
İki yıldır uygulanan ve bekleneni veremeyen “çizgi hakemi” uygulamasının kaldırılması, daha cazip gelmişti belli ki.
MHK başkanı günler öncesinden ifade etmiş, sağır sultan duymuştu bu radikal kararı.

Haberin Devamı

Radara girmedi!

Oysa, başkanın açılış konuşmasında, genel kurulun tamamını ilgilendiren daha önemli konular vardı.
“Hakem hatalarının kasıtlı yapıldığı paranoyasından kurtulalım.”
“Bu konuda elinde delil olan varsa savcılığa birlikte gidelim.”
“Futbol ve şiddet sözcükleri yan yana bile gelmemeli.”
“Kulüpler ciddi tehdit altında. Futbol ekonomisi borç batağında.”
“Gelirlerin artmasıyla, borçların yükselmesine neden olacak bir sürece asla seyirci kalmayacağız...”
Gibi onlarca başlık, kimsenin radarına girmemişti!
Galatasaray ile oynadıkları kupa maçından sonra TFF genel kurulunu işaret ederek, “Herşeyi orada konuşacağım” diyen, lakin bu kararından vazgeçen Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın yokluğu, futbolun temel sorunlarını konuşmak yerine polemiği tercih edenlerin hevesini kursağında bırakmıştı belki de...

Haberin Devamı

Mutsuz azınlık

Lafı uzatmayalım. Futbolun özerk yapıya kavuştuğu günden beri, 28 yıldır her genel kurul toplantısını izleriz.
Fikirlerin tartışıldığı, sorunlara çözüm arandığı, kulüplerin taleplerini dile getiren önergelerin verildiği, taban birliklerinin ağırlığını hissettirdiği, paydaşların farklı konularda işbirliği yaptığı, hatta seçim ortamlarında sinirlerin gerildiği onlarca genel kurula tanıklık ettik.
Lakin son dönemlerde yasanın öngördüğü zorunlulukları yerine getirmek için bir araya gelen, el kaldırıp indiren, bitse de gitsek diyen insan topluluğuna döndü Futbol Genel Kurulları.
O zaman?.. O zaman şöyle olacak;
Madem futbolun meclisinde konuşmuyorsunuz...
Sezon içinde ağlamayacak. Derdini, medya üzerinden anlatmayacak. Borçlarını ertelemek için devlet kapılarını aşındırmayacak. Canın yanınca taraftarın önüne çıkıp bağırmayacak. Ve UEFA sopasını yediğinde, kaçmayacaksınız!
Olan da, ağır abiler dışarıda top çevirirken, gerçekten sorunlarını dile getirebilmek için orada bulunan, ancak yeterince sesini duyuramayan, futbolun geleceği için samimi biçimde çalışan, fakat karşılığını bulamayan “mutsuz azınlığa” olacak!

Haberin Devamı

Bitnel dönüyor mu?

Hakem camiası son yılların en gergin günlerini yaşıyor. Merkez Hakem Kurulu, 20 Haziran’a kadar liglerde klasmanları açıklayacak.
Süper Lig’de sayı 43’ten 22’ye inecek. 1. ligde 18 hakem olacak. Gençler, deneyimliler, kalacaklar, çıkacaklar, düşecekler derken, yeri garanti 10 hakem dışında, geceleri kâbus görmeyen yok gibi.
Durum bu kadar kritik olunca, araya vekiller sokan, bakanlardan medet uman, hatırı sayılır bürokratlardan yardım isteyen nice hakem olması da doğal!
Teyidini bizzat federasyonun en yetkili isimlerinden birinden aldım, doğruymuş!
Merak ettiğim konulardan biri, geçen sezon Galatasaray- Trabzonspor maçına damgasını vuran FİFA kokartlı hakem Deniz Ateş Bitnel’in durumu.
“Hakemliği bitti” denen Bitnel, gerçekten gözden çıkarıldı mı sorusunun yanıtını aradım.
Çok güvendiğim bir kaynak, Bitnel’in o maçta yaptığı hatalarının bedelini ödediğini, gerekli dersleri çıkardığını, bir hakemin çok zor yetiştiğini, dolayısıyla hemen silinmesinin de insafsızlık olacağını söyledi.
Edindiğim izlenim, Bitnel’in devam etmesi yönünde bir görüş oluştuğu, ancak son sözü TFF Başkanı’nın söyleyeceği şeklinde.
Haa, kadroda kalır ama maç alamaz. Kalır ve devam eder. Çizginin nereye çekileceğini bekleyip göreceğiz.
Biliyorum, özellikle Trabzonspor cephesi bu konuda hassas ve tepkili. Empati yapmayı bile kabul etmeyenler olabilir.
Dileğimiz bu işlerin kan davasına dönüşmemesi.

Bu kararı duvara asın!

Geçen yıl Ankara 1. amatör kümede Tigem Spor ile Ulubey Spor arasında oynanan maçta, H.K. isimli futbolcu hakem Mert Demirel’e yönelik sözlü ve fiili saldırıda bulundu. Futbolcu hakkında suç duyurusu yapıldı. Açılan dava 2 Haziran’da neticelendi. Hüküm; “Kasten yaralama” suçundan 7 ay 15 gün, “hakaret” suçundan 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası oldu.
TFFHGD Ankara şubesi kararı şöyle duyurdu: “Hakem ve gözlemcilere karşı işlenen saldırılar sonrası sanık futbolcu hakkında hükmolunan bu ceza ile, kamuoyu, hakem camiasının kurumsal yapısının sağlamlığını, kararlı duruşunu ve benzeri çirkin eylemler içerisinde bulunan kişilerin cezasız kalmayacağını net bir şekilde anlamıştır.”
Ankara şubesini ve saldırının peşini bırakmayanları kutluyoruz. Bu karar, derneğin tüm illerdeki şubelerinin kapısına asılmalı, amatörü profesyoneli, tüm kulüplere tebliğ edilmeli!