İki takımın oynadıkları ligin gücüne, kadro kalitesine ve Avrupa deneyimine baktığınız vakit, Trabzonspor’un turu geçmemesi için, yeterli ışıklandırması bile bulunmadığı için gündüz maçı oynamak zorunda kalan Differdange adına bir mucize yaşanması gerekiyordu.
İlk maçta aldığı tek farklı galibiyet, sezonu sancılı ve erken açmak zorunda kalan Trabzonspor için hazırlık maçı niteliğinde bir mücadele olmasına yetecekti. Topa daha çok sahip olup, yumuşak karnı savunmasında fahiş hata yapmadığı, rakibin tek etkili silahı Omar’a pozisyon vermediği takdirde, tatsız bir sürprizle karşılaşması neredeyse imkansızdı. Omar o fırsatı bir kez yakaladı, ikramı da geri çevirmedi. Maçın genelinde üzerinde durulması gereken tek konu bu.
Onca eksiğine karşın UEFA Avrupa Ligi’ne giden yolda adeta bir formalite maçı oynadı Trabzonspor. Tıpkı teknik direktörü Şota’nın ilk maç sonrası yaptığı analiz gibi, zorlanmadan, sıkmadan geçti turu. Salih’in erken gelen golü Trabzonspor’u rahatlattı, Omar’ın sayısına Soner son dakikada karşılık verince işler planlandığı gibi kolay oldu.
Böyle bir maçta gözler elbette bazı futbolcuların üzerinde olacaktı. Örneğin eski hocası Ersun Yanal tarafından kadro dışı bırakılan ve ancak o gittikten sonra affedilen Constant, Şota’nın ısrarla üzerinde durduğu genç Yusuf, bir sezon sonra döndüğü yuvasında göstereceği performans ile hedefinin milli takım olduğunu söyleyen Mustafa Yumlu, uzun bir aranın ardından kaleyi devralan tecrübeli Onur, sol bek arayışları sürerken forma şansı bulan Musa ve Trabzonspor’a maliyeti Differdange’nin değerini ikiye katlayan son adam pozisyonundaki Waris.
Açık söyleyelim, henüz takım hüviyetini yakalayamamış bir Trabzonspor’da beklentileri karşılayan tek isim kaptan Onur oldu. Başta Constant olmak üzere saydığımız oyuncuların daha istekli davranması, kendini daha çok oyuna vermesi ve çalışıp formayı hak etmesi gerek. Kimse kadro darlığında vazgeçilmez olduğunu düşünmemeli, bu işin yarını da var!
Sakat futbolcuların çokluğu ve bu tur için adı listeye yazılamayan oyuncuların yokluğunu düşünürsek, bir sonraki etabı geçip play-off maçlarını oynamak, hücumcular iş başı yaptığında Trabzonspor adına hayal değil.
Şota zeki bir teknik adam. Mevcut kadroyu kırmadan üzmeden hoş tutup, gerçek sezon başladığında tercihlerini daha özgürce kullanacağı kesin. O vakit bu takımda kimlerin misafir, kimlerin yolcu olacağını daha net görebileceğiz.