Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sanki maç 6. dakikada gelen golden sonra bitmişti Trabzonspor için. Belki de ligin alt sıralarına demir atan Bucaspor karşısında farklı kazanacakları yanılgısına düşmüştü bordo-mavili futbolcular.
Oysa benzer ruh hali içine girdiği ve puan kaybettiği maçlarda çok canı yanmıştı Trabzonspor takımının. Öne geçtikten sonra orta alandaki pas trafiğini gereksiz yere yoğunlaştırması, beraberinde top kayıplarını da getirdi. Selçuk, Jaja, Colman ve Alanzinho gibi isimlerin öne oynamayı tercih etmemesi ilginçti. Oysa maça iyi başlayan Yattara ve Serkan’ın kullandığı sağ kanattan yapılan bindirmeler hep sonuç veriyordu. İlk çeyrek saatte Yattara eski günlerini anımsatan bir görüntü çizerken ilerleyen bölümlerde o da arkadaşlarına ayak uydurunca Trabzon’un hücum gücü önemli oranda azaldı. Umut bir türlü istediği pasları alamadı. Alanzinho-Jaja ikilisinin şova dönük hareketleri tribünleri memnun etse de, bu tablodan Şenol Güneş’in rahatsız olduğu belliydi. Güneş takımı silkeler ve hareket getirir umuduyla ikinci yarıda Alanzinho’nun yerine Engin’i sahaya sürdü. İkinci hamlesi de doğruydu. Henüz 90 dakikalık performansa ulaşmayan Yattara’yı alıp Ceyhun ile orta alandaki boşlukları kapatmayı düşündü. Çünkü rakibin doğru dürüst üzerine gelmediğini gören Samet Aybaba’nın öğrencileri daha cesur çıkmaya, top kayıplarını ani ataklarla değerlendirme çabasına girmişti.
Trabzonspor cephesinde dakikalar ilerledikçe bir kaza golü yer miyim paniği hissedilmeye başlamıştı ki, hakem Cüneyt Çakır’ın kalitesine yakışmayan penaltı kararı ile Bucaspor teslim bayrağını çekti. Oysa bu karardan birkaç dakika önce Trabzonspor kalesinde yarattığı ciddi tehlike konuk ekibi umutlandırmış, beraberlik golünün hesapları yapılmaya başlanmıştı. O penaltı kararı maçın değil, Bucaspor’un direncinin kırılma anı oldu.
Trabzonspor lider konumuna karşın evinde oynadığı maçlarda sık sık bu sıkıntıyı yaşıyor. Kazandığı maçlarda bile deplasmanda sergilediği tatmin edici, doyurucu futbolunu oynayamıyor. Takım ruhundan ve yardımlaşmadan uzaklaştığı vakit gerçek kalitesini yansıtamıyor. Şampiyonluk kovalayan bir takımın bu zaafını ortadan kaldırması, zirvedeki iddiasıyla doğru orantılıdır ki, Şenol hocanın öncelikle üzerinde çalışması gereken konu budur diye düşünüyorum.