Önce dokuz hafta sonunda şu istatistiklere bakmakta fayda var. Trabzonspor ligin en az gol atan iki takımından biri. Ne demek bu? Bordo-mavili ekibin hücumda sıkıntıları var. Pozisyona girmekte, girdiği pozisyonlardan sonuç almakta zorlanıyor. Öte yandan aynı ligin en az gol yiyen takımı. Başta kalecisi Onur’un büyük katkıları ile, savunmacı bir kimliği var. Atmayı da sevmiyor, yemeyi de!
Kasımpaşaspor’un karnesi ise bir hayli farklı. İlginçtir, Sivasspor ile birlikte Süper Lig’in en ofansif ekibi. Futbolu iki yönlü oynuyor. Yediğinden fazlasını atarak keyif veren bir oyun anlayışını benimsemiş. Hızlı hücumu seviyor, gol yollarında Scarione ve Babel gibi çok etkili silahları var. Yakaladı mı affetmiyor.
Gelelim dün geceye. Trabzonspor’un yediği ilk iki golde ciddi savunma hataları görüldü. Önce Kerem’in uzaktan vuruşunda onu karşılayan hiç bir futbolcunun olmaması, ikincisinde ise sürekli değişen savunma kurgusunda yaşanan uyumsuzluk, can yaktı. Zaten kısıtlı bir kadroya sahip Trabzonspor’da sakatlık ve cezalı oyuncuların çokluğu, teknik direktör Mustafa Akçay’ı yine farklı arayışlara sevk etti. Bu kez savunmada Giray, orta alanda Soner’e görev verdi ama, her iki oyuncu da beklenen performansı sergileyemedi. Malouda göbekte yine etkisizdi. Tüm yük Zokora’ya kaldı. Akçay ikinci yarıya Janko ile başladı. Amaç ceza alanı içine gönderilecek yüksek toplarda şans bulmaktı. Ancak onun istediği pozisyonları bu oyun anlayışında üretmek mümkün olmadı.
İkinci yarıda her iki takımın da daha çok hücumu hedeflemesi, orta alan mücadelesini tamamen ortadan kaldırdı. Dolayısıyla top bir o kalede, bir diğer kalede idi. Ancak bulduğu fırsatları değerlendiren taraf Kasımpaşaspor oldu. Scarione’nin üçüncü golünde müthiş bir işbirliği vardı. Savunma seyretti, o işini yaptı. Olcan’ın jeneriğe geçecek frikik vuruş ile umutlanan Trabzonspor’da kulübenin ne kadar önemli olduğu gerçeği bir kez daha tescillendi. Şota’nın savunmayı güçlendirecek hamlelerine karşın, Akçay’ın skoru değiştirecek hiçbir seçeneği yoktu. Trabzonspor adına tek olumlu yan, son 20 dakikayı on kişi oynamasına karşın beraberlik için gösterdiği çaba idi.