Öncelikle şunu söyleyelim. Kaleci Onur ve maçın gizli kahramanı Okay olmasa, Trabzonspor’un Rize deplasmanında bırakın galibiyeti, puan alması bile çok güçtü. Yatıp kalkıp önce kaptana, sonra genç Okay’a dua etsinler.
Ligin ikinci yarısındaki performansıyla umutsuzluğu hedefe çeviren bordo-mavililer, sezonun en kritik maçlarından birini oynadı. Küme düşme hattına demir atmış rakip karşısına eksik kadro ile çıktı. Avrupa hayalini canlı tutabilmesi için kazanması gerekiyordu. Aksi skorlar, Beşiktaş ve Antalyaspor maçlarını anlamsız kılabilirdi.
Pereira, Uğur ve Yusuf Yazıcı gibi takım oyununun önemli parçaları cezalıydı. Ersun Yanal, “güvenlik bölgesini” Zeki-Medjani-Durica ve sakatlıktan çıkan Mas’tan oluşturmak zorunda kaldı. Olcay’ın partneri Yazıcı’nın yerine ise Bero vardı ama uyumsuzdu.
Peki üç oyuncunun yokluğu bir takımı bu denli etkiler mi? Bunu neden soruyoruz; çünkü Trabzonspor attığı şans golü dışında maç boyunca organize atak geliştirmekte ve pozisyon üretmekte çok zorlandı. Açık söylemek gerekirse, özellikle sağ kanatta ofansif yönü güçlü Pereira ile topu sürekli öne taşıyan Yusuf Yazıcı’yı çok aradı gözler. Dolayısıyla son haftaların golcüsü N’Doye yüzünü kaleye dönme şansı bulamadı.
Buna karşılık orta alanı kolay geçen ve hızlı hücumlarda etkili olan Rizespor’un ilk yarıda üç net fırsat bulması Trabzonspor’un takım savunması adına düşündürücüydü. Bu bölümde Kweuke ve Edomwonyi biraz dikkatli olsa sonuç ev sahibi ekip için farklı olabilirdi.
İkinci yarıda da tablo değişmedi. Aksine tüm göstergeler ev sahibi takımın lehine döndü. Baskılı görünen Rizespor, oyunu kendi alanında kabul eden ve peşi sıra hata yapan, arkaya yaslanan bir Trabzonspor vardı. Topa sahip olamadığı için de daha fazla efor sarf etti ve erken yoruldu. Özellikle ikinci yarı kabus gibiydi. Hele öyle bir son çeyrek vardı ki, Trabzonsporlu oyuncuların adeta pestili çıktı. Sanırız uzun yıllar unutamayacakları bir maç oldu. İki günde kendilerine gelebilirlerse ne âlâ!
Trabzonspor’un seriyi sürdürmek ve kazanmanın ötesinde, bu maçtan çıkaracağı çok önemli dersler olmalı... Örneğin kısıtlı kadroya rağmen kolay kart görme alışkanlığı... Neredeyse hemen her hafta bir oyuncu cezaya giriyor. Diğeri ve önemlisi, bir kaleci bu kadar çok gol kurtarıyorsa, ortada garip bir durum var demektir.
Son söz, kazanan haklıdır. Haklıdır da!..