Fenerbahçe’nin haftalar sonra kaybetmesi, her iki takım için de ekstra bir motivasyon olmalıydı. Zira Galatasaray’ın kapanmaz denen farkı azaltması, Trabzonspor’un ise uzak kaldığı yarışta umutlanma olasılığı vardı. Muhtemelen her iki teknik adam, soyunma odalarında futbolcularına son uyarılarını yaparken bu realiteye dikkat çekmiş, klasik bir rekabetin ötesindeki kazanımlardan söz etmişti.
Yoruma geçmeden önce özellikle bir konunun altını çizmemiz gerek. Belki de doksan dakikanın özeti bu; Galatasaray vurdu, Onur kurtardı. Galatasaray saldırdı, kaptan Onur müthiş performansıyla Trabzonspor’u tarihi bir yenilgiden kurtardı. Türk futbolu adına bir kez daha “Aman sana nazar değmesin kaptan” diyoruz.
Gelelim maça. Trabzonspor bu sezon özellikle deplasman maçlarında alıştığımız taktik anlayışı ile sahadaydı. Rakibi kendi alanında bekleyip, onun hatalarından yararlanma düşüncesi ilk yarım saatlik bölümte tıkır tıkır işledi. Sneijder ve Selçuk gibi oyunu yönlendirme yeteneğine sahip isimler etkisiz kaldı. Savunmanın hemen önünde Zokora ile Aykut zamanında müdahalelerde bulundu. Yusuf, gerisindeki Aykut Demir’in, Olcan ise Bosingwa’nın savunmasına yardım etti. Bu kalabalık içinde Burak ve Drogba’nın pozisyon bulması güçleşti.
Ta ki 30. dakikaya dek. Galatasaray’ın oyuna ağırlığını koymaya başladığı bu bölümden sonra Trabzonspor kalesinde ciddi tehlikeler yaşamaya başladı. Selçuk ve Snejjder’in kaleyi uzaktan yokladıkları pozisyonlarda kaleci Onur, Bamba ve Bosingwa’nın inanılmaz müdahaleleri gole izin vermedi.
Galatasaray ikinci yarıda da iştahlı oyununa bıraktığı yerden devam etti. İlginçtir bu tarz Trabzonspor’u da hücum anlamında harekete geçirdi. Dolayısıyla pozisyonlar ve goller peşi sıra gelmeye başladı. Tabii saha içindeki tansiyon da yükseldi. Perde Trabzonspor’un golle sonuçlanabilecek hücumunun hemen ardından Burak ile açıldı. Bu gole yanıt gecikmedi. Bu kez sahanın en çalışkan isimleri arasında yer alan Olcan skoru eşitledi. Eşitledi ama adeta Galatasaray’ı da kamçıladı. Orta alanda oyundan düşen Trabzonspor savunmasında da hatalar yapmaya başladı. Colman’ın 76. dakikadaki sorumsuz davranışı olmasa sonuç değişir miydi? Çok zordu. Kalesinde bu kadar pozisyon veren bir takımın maç kazanması mucizeydi, o da gerçekleşmedi.
Trabzonspor’un her maçta olduğu gibi dünden de çıkarması gereken dersler var. En önemlisi ve yanıt verilmesi gereken soru ise şu: “Onur’suz bir Trabzonspor bugün nerelerde olurdu?..”