Trabzonspor bu sezon iki maç üst üste kazanamadı. İki maç peşi sıra iyi futbol oynayamadı. Dolayısıyla bu istikrarsız grafik, bordo- mavili takımı sıradanlaştırmakla kalmadı, peşin konan hedeflerinden de saptırdı.
Buradaki en önemli faktör, ligin 12. haftası geride kalırken teknik direktör Şenol Güneş’in takımın iskeleti denebilecek bir kadro oluşturamaması idi kuşkusuz. Sakatlık, formsuzluk, sorunlu oyuncuların çokluğu. Ne derseniz deyin. Güneş, kalecisinden forvetine hep radikal tercihler yapmak durumunda kaldı. Bunun doğal sonucu ortaya çıkan uyumsuzluk, bordo-mavili ekibin kimyasını bozdu.
Dün gece de Orduspor karşısında Şenol hoca formsuz Halil’in yerine Emre’ye, “özel izinli” Zokora’nın alternatifi olarak Yasin’e, son haftaların yıldız oyuncusu Adrian’ın sakatlığında ise Sapara’ya ilk on birde görev verdi. Gözden çıkarılan Vittek, ayrılma söylentileri ayyuka çıkan Olcan ve haftalardır kadroya bile giremeyen Aykut’un yedek kulübesinde yer alması ise, teknik heyetin yaşadığı sıkıntının göstergesiydi.
Orduspor maçın genelinde rakibine oranla çok daha etkiliydi. Daha organize ve ne yaptığı bilen bir takım görüntüsü verdi. Orta alanda baskı kurarak Trabzonspor’un hücum organizasyonların önünü kesti. Kanatları etkili kullanırken, özellikle duran toplarda Trabzonspor kalesince ciddi tehlikeler yarattı. Javier ve Hasan Kabze’nin sonuç getirecek vuruşlarında kaleci Onur ve çizgiden topu çeviren Giray olmasa, Orduspor ilk yarıda maçı koparacak skoru üretebilirdi.
Trabzonspor’un ofansif oyunda maçın kaderini değiştirecek silahlara sahip olamaması, bugüne dek pek çok puan kaybetmesine yol açtı. Ancak ilk kez kulübeden gelen, hırsı ve yeteneğini harmanlayıp maça damgasını vuran bir isim çıktı sahneye. Bu sezonki performansıyla çok eleştirilen Olcan, ilk golde Janko’ya yaptığı müthiş asisti ve galibiyet sayısındaki takipçiliği ile bordo-mavili takımın aylar süren deplasman fobisini yıkmayı başardı. Gollerdeki tepkisizliği ise bir isyanın, başkaldırışın sessiz protestosuydu.
Trabzonspor takım halinde kötü olmasına karşın bu maçı kazandıysa, Olcan ile aslan payını paylaşan diğer oyuncu yine kaleci Onur oldu. Genç file bekçisi özellikle ikinci yarıdaki çok kritik müdahaleleriyle hem maçı kurtardı, hem de Olcan’ın emeğinin karşılık bulmasını sağladı.