Nwakaeme üzerinden Türk futbolu
Trabzonspor’da kadroya alındığı her maç öncesi, Anthony Nwakaeme’yi yere göğe sığdıramayan futbol yorumcuları var ekranlarda.
Ağız birliği yapmışcasına övgüler yağdırıyor, üstün yeteneklerinden söz ediyorlar Nijeryalı oyuncunun. Belli ki akılları 3-4 yıl öncesinde kalmış. Oysa gerçekler ortada ve yalan söylemiyor.Bordo-mavili forma altındaki performansıyla 2.5 yılda taraftarın gönlünde taht kurduktan sonra tercihini dolar zengini bir arap ülkesine çeviren Nwakaeme, sakatlıklar ve mutsuzluk için de geçen sürecin ardından, kimin aklına geldiyse (!) yeniden Trabzonspor’a önerildi.
Ve Kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan ile dönemin Teknik Direktörü Abdullah Avcı tarafından deyim yerinde ise, tribünlerin gazını alıp gönlünü hoş tutmak için, futbol yaşamının son transferini yapmasına yol verildi.
Resmi kayıtlara göre yaşı 36. Bence 40’a merdiven dayamış. İki yıllık maliyeti 3 milyon 150 bin, artı 500 bin euro imza parası. Yani 140 milyon Türk Lirası!
Aklı, vicdanı, öngörüsü olan herkese soruyorum; geride kalan 15 haftada sadece 504 dakika forma giyen ve tek gol atan Nwakaeme’nin neyini savunuyor ve insanları kandırıyorsunuz?
Trabzon’un güvenilir medya organlarından biri olan Kuzey Ekspres’in haberine göre kendisi, yoksullukla boğuşan ülkesinin Lagos kentinde elitlerin yaşadığı semtte hatırı sayılır bir paraya “hayalindeki evi” satın almış ve Nijerya basınında “emekliliğe hazırlanıyor” yorumları yapılmış. O lüks villanın çimentosunda Trabzonspor’un da katkısı vardır ve Nwakaeme minnettardır kuşkusuz.
Bordo-mavili formayla ilk döneminde sayısız gole imza atan Nwakaeme, şu haliyle iş yapmaz mı? Elbette yapar. Son kurşunlarını bir iki maçta atar, biter.
Karadeniz ekibi özelinde verdiğim örnek, ülkemizde futbolun nasıl yönetilemediği, nasıl batırıldığı ve kulüplerin menajerlerin elinde nasıl oyuncak haline geldiği adına anımsatmadır.
Üç büyükler dahil, onlarca “Nwakaeme” gelip geçmiştir envanterlerinden.
Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç günlerdir Ankara’da. Bakanlar ve bürokratlarla görüşüyor. Neden mi? SGK - vergi borçlarını ertelemek, faizlerini sildirmek ve yeni Nwakaeme’lere yatırım (!) yapabilmek için elbette.
"Aptallar endişelenmez"
“Tedirginlik ve endişe, zeki insanlara özgüdür. Bir aptalın endişelendiğini göremezsiniz.” - Goethe
Şenol Hoca sırat köprüsünde
Trabzonspor’un ligdeki konumundan en fazla rahatsızlık duyan kişi Teknik Direktör Şenol Güneş’dir kuşkusuz.
Görevi kabul ettiğinde işlerin bu noktaya geleceğini aklının ucundan bile geçirmemişti çünkü.
Yukarı baksa selef Abdullah Avcı, aşağı baksa ona en çok güvenen insan Kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan.
Ortalasa; ortalama bir takım yok elinde. Başkanın sözü var; ara dönemde 3-5 transfer yapılacak. Yine çok para harcanacak.
Ya karşılığı? Kümede kalmak mı, yoksa Ziraat Türkiye Kupası’nda final oynayıp Avrupa şansını zorlamak mı?
Sezon başında konan hedef ne, daha ilk yarı bitmeden yeniden çizilen rota ne?
Vah federasyonun haline
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun geçmişte hakemlerle yaşadığı sıkıntıları şimdi “intikama” dönüştürdüğüne dair haberi, Milliyet Spor’un deneyimli editörü Mustafa Anıklı manşete taşımıştı.
Belli ki yıllar önce haklarında FETÖ’cü suçlamasında bulunduğu 16 hakem, yardımcı hakem ve temsilcinin yargıda aklanmaları çok dokunmuş başkana.
Göreve gelince hepsini uzaklaştırdı. Onlar da bu haksızlığa karşın, TFF Tahkim Kurulu’na başvurdu ve beklendiği gibi “ret” yanıtı aldı.
Unutulan, Tahkim Kurulu’nun oluşumu ve istifa eden iki üyenin yerine yasaya aykırı atamalardı.
Mağdurlar bu iddia ile konuyu yargıya taşıdı. Bağımsız yargı onları haklı bulursa, Tahkim Kurulu’nun sezon başından beri verdiği tüm kararlar geçersiz sayılacak.
Daha açık bir ifade ile federasyonun hukuk yapısı çökecek.
Buna izin verilir mi? Yargıçlar sadece kitaba bakarsa, vah federasyonun haline!