Futbolda iyi oynayıp kaybetmek de var, kötü oynayıp kazanmak da. Öncelikle şunu belirtelim; Trabzonspor’un iki farklı galibiyeti ahım şahım bir oyunun karşılığı değil. Rakip hücum bölgesinde son derece etkisiz. 8. dakikada karambolden bulduğu pozisyon dışında Trabzonspor kalesinde ciddi tek bir tehlikesi yok. Konyaspor’un özellikle ilk yarıda topa daha çok sahip görünmesinin gerekçesi ise, Trabzonspor’un kendinden emin tavrı ve nasıl olsa bu maçı kazanırım düşüncesiydi kuşkusuz. Nitekim düşündüğü gibi de oldu. Peki kolay mı oldu? Elbette hayır. Maçın ilk bölümünde Bosingwa’nın savunmanın arasına attığı iki pası Henrique değerlendiremedi. Aynı oyuncu bu kez Malouda’nın sıfıra inip kestiği topa müdahalede gecikince, beklenen gol ertelendi. Bunların dışında bordo-mavili ekibin Konyaspor savunmasını rahatsız edecek planlanmış hamleleri yoktu.
İkinci yarıda daha istekli ve oyunu Konyaspor yarı alanında oynamak isteyen bir Trabzonspor vardı sahada. Mustafa Akçay Limassol maçında 5 dakika şans verdiği Janko’yu bu kez santrfor olarak sahaya sürdü. Tabii oyun kurgusu da buna göre değişti. Henrique sağ kulvarı kullanmaya, Yusuf soldan etkili bindirmeler yapmaya başladı. Malouda, Bosingwa, zaman zaman Adrian inisiyatif alarak hücuma katkı sağladı. Lakin gol bir duran top organizasyonundan geldi. Günün en başarılı isimlerinden Mustafa Yumlu perdeyi açtı. Arka direkte topla buluşması ve yaptığı kafa vuruşu hiçbir kalecinin engelleyeceği cinsten değildi. Aynı Mustafa bu kez Malouda’nın şutunda istemeyerek de olsa topa dokununca Konyaspor’un gardı tamamen düştü.
İşte bu bölümde her şey Trabzonspor’un kontrolünde görünmesine karşın skoru artıracak pozisyon bulunamaması Janko üzerine kurulu bir sisteme takımın henüz hazır olmayışından kaynaklandı. Janko gibi uzun boylu bir santrforu yerden paslarla beslemek, Henrique’den kalma bir alışkanlıktı. Oysa Janko’nun topu alıp yüzünü kaleye dönmesi hiç de kolay değildi. Öyle de oldu.
Trabzonspor’un beş maçta 12 puan toplaması tabii ki küçümseyenecek bir tablo değil. Lakin Avrupa Ligi de dahil bu kadar çok maç oynamış bir takımın artık akıllarda kalacak bir oyun sistemine sahip olması gerek. Mustafa Akçay’ın bu süreci en az hasarla atlatması hem moral, hem de hedefler açısından büyük şans. Özellikle yoğun bir maç trafiği öncesi dünkü galibiyet ve lig sıralamasındaki konumu Trabzonsporlu oyuncular için önemli bir motivasyon olmalı.