Bu kulvarda her takım liderliği hak edebilir. Ama işin sırrı, o takımın başındaki insanın liderliği... Abdullah Avcı yaklaşık 1.5 yıldır görev yaptığı Trabzonspor’u çok önemli bir hedefe doğru taşımaya çalışıyor. Engellerin ne olduğunu geçmişteki deneyimleri ile iyi biliyor.
Böyle bir yarışta rakibin adı veya konumunu dikkate alamayız. Çünkü istikrarsız bir ligin paydaşlarıyız. “Ummadık taş baş yarar” diyemeyiz. Hiç bir sonuç sürpriz değil. Kimse “aaa o ne demesin.”
Trabzonspor, maraton koşusunda mayınlara basmadan ilerlemeye çalışıyor. En önemli kozu, takım ruhu. Şampiyonluğun şifresi de bu belki. Bu haftayı da kayıpsız atlattı ise bireysel yeteneklerin katkısı büyük.
Forvetsiz maç kazanmak kolay değil. Djaniny’nin yokluğunda Cornelius’un 13. dakikada sakatlanıp çıkmasından sonra “Acaba ne olacak?” sorusunun yanıtı Nwakaeme’den geldi. “Yoldaşlar yoksa, yol arkadaşları var” dedi ve attı.
Trabzonspor bu bölümde iyi mi oynadı? Hayır. İlk yarının son dakikalarında önce Svensson, ardından Balotelli’nin vuruşları sonuçlansa, nasıl gidecekti soyunma odasına?
Oyunun tümüne bakacağız o halde. Trabzonspor, Süper Lig’in doğrularını en iyi yapan takımları arasında açık ara önde. Bulunduğu konumu hak eden bir ekip. Kazanırken en ufak bir lekesi yok.
Tribünleri bir yana bırakıyorum. Onların coşkusu yılların özlemi... Kazanmanın ve emin adımlarla ilerlemenin farkında olmak çok farklı mı?
Adana Demirspor küçümsenecek bir rakip değildi. Trabzonspor bir engeli daha geçerken şunu gösterdi; “Biz güçlü bir takımız ve şampiyonlğun en büyük adayıyız.”
Evet öyle... Oyunun her dakikasında bunu hissettirmek farklı. Bordo-mavili futbolcuların direnişi ve kaptan Uğurcan’ın son dakika dokunuşu, bu birlikteliğin kanıtıdır.
Karadeniz ekibi bir engeli daha aşarak yılların özlemini sonlandırmak adına yol aldı.
Bakın; bu bir maraton. Uzun ve zorlu bir yolculuk. Ayağınıza taş da değer, kütük de.
Trabzonpor taraftarı her senaryoya hazır olmalı.
İşin keyifli tarafı ne biliyor musunuz? O takımın çoğu oyuncusunun kazandıktan sonra ilk kez öğrendikleri “kolbastı”yı oynaması. Trabzonspor sezon sezonda mutlu sona ulaşacak ise bu ruh ile sevinecektir.
Hâlâ “şampiyonluk” söylemi için erken olduğunu düşünüyorum. Yavaş yavaş, sindire sindire, adım adım.
Bordo-mavili taraftar takımının ardında olsun ama, sıkıntılı günlerde de desteğini esirgemesin. Ve hiç bir oyuncusunu eleştirmesin, hedefe inanıp takımın ardında olsun. Güzel günler uzak olmasın!