Öncelikle şunu söyleyelim; hakem faktörü hariç son dönemlerde izlediğimiz en keyifli maçlardan biriydi. Hemen ardından da ilk 20 dakikayı irdeleyelim. Trabzonspor savunmasının en önemli oyuncusu Durica, sakatlık geçirip tedavi için saha kenarına geldiğinde kullanıldı köşe atışı. Atiba kafayla arkaya aşırttı, boş kalan Rhodolfo’ya topu ağlara yollamak kaldı. Haa, Durica oyunda olsa savunma kurgusu böyle bozulur muydu? Gol bu kadar kolay olmazdı.
Hemen ardından Quaresma’nın aldırdığı penaltı, ki bize göre hakem Mete Kalkavan’ın kararı hiç oturmadı ve gelen ikinci gol beklentilerin dışında bir tablo ortaya çıkardı.
Bu arada altını kalınca çizelim, Quaresma’nın 62. dakikada Yusuf Erdoğan’ı sakatladığı pozisyonda Kalkavan’ın gösterdiği kartın rengi kesinlikle kırmızı olmalıydı! Ve ekleyelim, bu pozisyonda sakatlanıp çıkıncaya kadar gerek attığı golle, gerek olağanüstü hırsıyla, Yusuf takımının en iyisi idi. Ya Quaresma atılsaydı? Son yarım saati bir eksik oynamak Beşiktaş’ın galibiyet hesaplarını bozabilirdi.
Peki, Oğuzhan’ın ilk sarı kartı gördüğü pozisyonun benzerinde, yine Mehmet Ekici’nin yüzüne indirdiği darbeye ne demeli? İki faul arasındaki fark, ikincisine ikinci sarı kartın çıkmamasıydı. Mete kardeşimiz kusura bakmasın, bu düzeydeki hakemlerin yapmaması gereken hataları görünce, güzel futbol adına üzülüyor insan.
Beşiktaş gibi yüksek tempoyu seven ve ligimizin en baskılı futbol oynayan takımı karşısında iki farklı geriye düşüp, maça ortak olmak kolay iş değildi. Trabzonspor’un bu becerisinin ardında yatan, yediği gollerden sonra gösterdiği refleksti kuşkusuz. Rakibi gibi alan savunmasını iyi yapınca, kaptığı toplarla doğrudan Beşiktaş kalesine yönelme şansı buldu. Sayısız fırsat yakaladı, lakin o son vuruş yetersizliği, eşitlik sayısının gelmesini engelledi. N’Doye ve Ekici biraz daha özenli olabilse, Karadeniz ekibi sahadaki müthiş mücadelenin karşılığında puan çıkarabilirdi.
Unutmadan, son haftaların formda ismi kaleci Onur’un kritik kurtarışları, Trabzonspor’un son saniyeye kadar direnmesini sağladı, maça tutunmasında en önemli faktör oldu.
Net söylüyorum, Trabzonspor bu kişilikli futbolununu sürekli kılsın, gelecek adına yeter. Geçen sezon hakem hatalarından en çok canı yanan iki takımdan biriydi bordo-mavili ekip. Dileğimiz, artık sahada sadece futbol konuşulsun. Hakemler oyunun figüranı olsun, gördüğünü çalsın, sadece işini yapsın. Aksi, herkese zarar!