Maç öncesi Trabzonspor’un durumu tam da Ersun Yanal’ın tarif etmeye çalıştığı gibiydi. Ne demişti deneyimli teknik direktör Kayserispor karşılaşmasıyla ilgili futbolcularına? “Girdaptan çıkmalıyız.”
Bu girdap öyle bir hale geldi ki bordo-mavili takım için, ya direnecek ve mücadele edip kurtulmaya çalışacak, ya da tükenip teslim olacaktı onu dibe çeken güce.
İlk 12 hafta oynanan futbola ve alınan sonuçlara bakınca, umut ışığı göremiyordu insanlar. Hatta son Gençlerbirliği beraberliğinden sonra soruyorlardı: “Bu takım kimi yenecek kardeşim?..”
Soru dün gece yanıtını buldu. O kurban Kayserispor oldu.
Net söyleyelim; maçın ilk yarısında istekli, top rakipte iken baskılı ve hırslı oynayan bir Trabzonspor izledik. On dakikalık bölümün ardından Kayserispor’u orta alanda durdurup, çok adamla hücuma çıkmayı becerince, etkili pozisyonlar üretmeye başladı. Ekici, Bero ve Yusuf’un biri direkten dönen iki etkili atağından sonra, beklenen vuruşu Slovak oyuncu Bero yaptı. Aslında sezon başından bu yana Yanal’ın istediği şey bu idi. Savunmanın arasına ve arkasına atılacak toplara gerek kanatlardan, gerek forvet arkasından gelecek sürpriz isimleri pozisyona sokup, gol vuruşu denemek. Bu arada ilk yarıda Kayserispor’un tehlikeli silahları Umut Bulut ve Welliton’u ceza alanından uzak tutmak önemliydi. Savunma izin vermedi.
İkinci yarıda bambaşka bir Trabzonspor izledik. Sanırız savunma içgüdüsünü engelleyemedi bordo-mavili takım. Orta sahadaki oyun kurgusu bozuldu. Zira, aynı tempoyu maç boyunca korumak, hem üstün bir konsantrasyon, hem fizik gücü gerektiriyordu. Trabzonspor ikisini de yapamadı. Dolayısıyla Kayserispor’un oyuna ortak olması kaçınılmazdı. Ev sahibi ekip, gücü ve yeteneği oranında beraberliği yakalamak için uğraş verdi. Welliton iki kez bu fırsatı yakaladı, son vuruşlarda yetersiz kaldı.
Galibiyet Trabzonspor’u girdaptan kurtardı mı? Bunu söylemek için çok erken. Seri yakalaması şart. Takımın psikolojisi, bireysel yeteneklerin istediklerini yapmasını engelliyor. Örneğin Mehmet Ekici. Lider gibi davranması, takımını sırtlaması gerekirken, sürekli frene basması anlaşılır gibi değil. Okay daha cesaretli, Yusuf cesur olmalı. Savunma panik yapmamalı.
Evet, final gibi bir maçtı. Unutmayalım, Trabzonspor’un kötü günleri atlatması için bundan sonra oynayacağı her maç final. Adım adım, öz güvenini kazanarak ve sabrederek olacak bu iş. Kimse nefes aldık demesin, oksijen çadırına hâlâ ihtiyaç var...