Trabzonspor’un deplasman maçlarında gösterdiği performans, kuşkusuz niçin ligin zirvesinde yer aldığı sorusunun en anlaşılabilir yanıtı. Bordo-mavili takım yedi dış saha maçının beşini kazanırken, iki beraberliği Antalyaspor ve Kayserispor gibi iddialı takımlardan aldı. Bu istatistik, katı savunma yapmayan ve hücumu düşünen rakipler önünde Trabzonspor’un daha kolay sonuca gittiğini gösteriyor.
Karadeniz ekibi dün de maçın hemen başında geriye düşmesine rağmen, kırılmayan direnci ve kazanma isteği ile üç puanı koparmayı bildi. Savunmada peşisıra yapılan iki hataya, Egemen’in şanssız vuruşu eklenince, maç Şenol Güneş’in çekindiği kadar sıkıntılı mı geçecek sorusu akıllara geldi.
Bir deplasman takımı için en zor başlangıç bu tür skorlardı kuşkusuz. Ancak Trabzon golün şokunu çabuk atlattı. İlk anlarda kanatları kullanmak yerine, Gaziantep savunmasını ortadan delmeye çalışmak beyhude bir çaba gibi görünse de, Selçuk, Colman ve Jaja’nın yerden ve araya attığı toplar, skora denge geleceğinin düşüncesini güçlendirdi. Nitekim, birkaç denemeden sonra Selçuk-Jaja-Burak işbirliği golü getirdi.
İkinci yarı rölantide
İlginçtir, Gaziantep’in oyunun ilk dakikalarında olduğu gibi rakip kaleye çok adamla gitmesi beklenirken, bu işi yapan ve karşılığını alan taraf Trabzonspor oldu. Üstelik bu kez kazancını ikiye katlayarak! Selçuk’un düşürülmesiyle kazanılan penaltı ve Serdar’ın bu pozisyonda kırmızı kart görerek takımını on kişi bırakması, Trabzonspor’u hem kafa, hem fiziksel anlamda rahatlattı. Buna bir de sinirlerine hakim olamayan ve hakem tarafından tribüne gönderilen Tolunay Kafkas faktörü eklenince, 60 dakika on kişi oynayan rakibin maçı çevirmesi mucizelere kaldı.
Trabzonspor ikinci yarıda rölantiye geçti. Daha az enerji harcadı. Dakikalar ilerledikçe Gaziantepspor’un gardı düştü. Sinsi bir avcı gibi açık kollayan bordo-mavililer; Burak, Jaja ve Alanzinho ile yaptığı yoklamalardan sonra istediğini elde etti. Jaja’nın nefis vuruşunda o ana kadar iki gol yemesine karşın adeta tek başına ayakta kalan kaleci Karcemarskas’ın yapacağı fazla bir şey yoktu.
Trabzon ilk yarı hedefleri açısından zor denen bir deplasmanı daha kayıpsız kapatırken, takım oyunu ve uyumunu sahaya yansıttığı her maçı kazanabileceğini gösterdi. Ayırım yapmadan her maça aynı ciddiyetle çıkma alışkanlığını geliştirdiği takdirde, Güneş’in öğrencilerini aydınlık günlerin beklediğini söylemek kehanet olmaz.