Olympiakos’un Karaiskakis Stadı çok farklı bir mekan. Taraftar adeta ölüyü canlandırır.
Takımları aleyhine her kararda müthiş bir tepki, top rakipte iken kulakları sağır eden dayanılması güç bir uğultu.
Avrupa’daki tek temsilcimiz Beşiktaş önce böyle bir ortam, sonra ligdeki son üç maçında aldığı kötü sonuçlar sonrası yeni teknik direktörü ile motive olup Avrupa’ya tutunma çabası içindeki bir rakiple mücadele etti.
Bu tip maçlarda favori gösterilmek büyük tehlike. Hele bu duygu futbolcuya yansır ise. Ezberin bozulur, doğru bildiklerin eline ayağına dolaşır.
Beşiktaş ilk yarıda savunmayı ön plana çıkarıp, kontrollü oyununu rakibe kabul ettirme düşüncesindeydi. Lakin bu karakterine uygun bir oyun planı değildi. Olympiakos hem önde, hem ikinci bölgede o kadar baskılı başladı ki maça, Beşiktaş’ın alıştığımız pas trafiği her denemede kırmızı ışığa takıldı. Tolgay ve Atiba öne oynamak yerine geriye dönünce, hızlı çıkışlarda etkili olabilen Babel ve Aboubakar’ın topla buluşma şansı azaldı. Her an maçın gidişini değiştirmesi beklenen Quaresma ise istediği boş alanları bulamadı bu bölümde. Talisca da kaleyi göremedi.
Olympiakos’un attığı golde ciddi savunma ve kademe hatası vardı. 37’lik Cambiasso’yu o topla buluşturmak kritik bir ihmaldi.
Dedik ya, Yunan taraftar ölüyü diriltir, bizi de Olympiakos’un İtalyan kalecisi Leali geri döndürdü. Maçın kırılma anı idi bu. İkinci yarının hemen başında öyle bir hata yaptı ki, o dakikaya dek organize tek pozisyonu olmayan temsilcimiz, Aboubakar’ın müthiş takipçiliği ve klas plasesi ile hem eşitliği sağladı, hem gerçek kimliğine geri döndü.
Tolgay’ın yerine Oğuzhan’ın girmesi ve Quaresma’nın sol kanada geçmesiyle, Beşiktaş’ın hücum organizasyonları daha etkili olmaya başladı. Sistem yeşile döndü. Kontrol tamamen bize geçti. 58’de Babel turu garantiye alabilecek vuruşu yaptı, savunma çizgiden çıkardı. Kalan bölümde Cenk benzer bir şansı değerlendiremedi.
Kolay gibi görünen, fakat öyle olmayan bir deplasman maçı oynadı Beşiktaş. Ama rövanş öncesi Olympiakos’un deplasman karnesini unutmayalım!