Gençlerbirliği mütevazı, ancak yetenekli isimlerden kurulu kadrosu ile ligin en pozitif futbol oynamaya çalışan takımlarından biri... Fuat Çapa’nın öğrencileri, Türkiye’de pek de alışık olmadığımız bu tarzı uygulamaya çalışırken, iyi futbol ile iyi sonuç alma uğraşı veren bir ekip... Rakip biraz sert ve oynatmamayı hedefleyen bir anlayış içine girince konsantrasyonu bozuluyor ve toparlanması kolay olmuyor.
Tıpkı dün akşamki Sivasspor maçı gibi. Oyunun kontrolünü eline almış ve topa sahip olma oranında ezici bir üstünlük sağlamışken, penaltı beklediği pozisyon sonrası kalesinde gördüğü golün şokunu uzun süre üzerinden atamadı Başkent ekibi. Sivasspor’da Rıza Çalımbay’ın oyuna hamleleri hem erken hem de skoru korumaya yönelikti. Gençlerbirliği cephesindeki ilk yarıda gerçekleşen oyuncu değişikliklerinin sakatlıklardan kaynaklanması ise bir dezavantaj...
Kırmızı-siyahlı ekip rakibin savunmayı kalabalık tutup ani ataklarla farkı artırmayı düşündüğü ikinci bölümde özellikle Jimmy’in hücuma katkısı, markajcısı Ziya’dan kurtulan Hurşut’un daha aktif rol oynaması eşitlik sayısının gelmesine yol açtı. Jimmy’nin Uğur tarafından ceza alanında düşürüldüğü pozisyona gelince. İlk yarıda Gençlerbirliği’nin yediği gol öncesi Hurşut’un aynı oyuncunun faulüne maruz kaldığı pozisyon çok daha inandırıcı (!) idi.