Ligde şampiyonluğun kaderini belirleyecek çok önemli bir maçtı. Başakşehir’in kaybedeceği her puan, son iki haftaya girilirken Beşiktaş’a büyük avantaj sağlayacaktı. Trabzonspor açısından ise kötü giden iç saha performansını düzeltmek için şanstı. Hafta içinde aralıksız çalışan fısıltı gazetesinin iddiaları korkutucu (!) olsa da, Trabzonspor’un doksan dakika sergilediği mücadele, yazılan tüm senaryoları bozdu! Başakşehir bu beraberlikle şampiyonluk umudunu mucizelere bıraktı.
Ersun Yanal’ın epeyce bir süredir N’Doye ile Rodallega’yı birlikte oynatma ısrarı, zorunlu olarak kulübeye çekilen Castillo’yu küstürmüş müdür diye düşünüyorduk. Ancak genç oyuncunun bıraktığı yerden devam ettiğini gördük.
Okay ve Durica gibi iki önemli oyuncunun sakatlığında Ersun hoca, orta sahada Bero, savunmada ise Medjani’ye görev verdi dün akşam. En önemli revizyon ise Rodallega’nın yedek kulübesinde başlamasıydı. Dolayısı ile Castillo’nun dönüşü anlamına geliyordu bu hamle.
Castillo gerçekten özel bir oyuncu... Oyunda kaldığı sürece Başakşehir savunmasının sol tarafını adeta felç etti. Topla her buluştuğunda sürekli ileri taşımayı düşünen ve yetenekleri sayesinde bunu çok kez yapan Kolombiyalı, Trabzonspor’un hücumlarına zenginlik ve yaratıcılık katan isim oldu.
Bordo-mavili takım son üç haftadır ciddi bir düşüşte idi. Ama dün özellikle ilk yarıda rakibe göre oynayan değil, rakibine oyununu kabul ettiren bir görüntü verdi. Topa daha çok sahip oldu, baskı yaptı. İkinci yarıya da aynı iştah ve istekle başladı. Çok ciddi iki de tehlike yarattı. İkisinde de Castillo katkısı vardı, lakin top ağlarla buluşmadı.
Hafta içinde stresli ve 120 dakika süren bir kupa maçı oynayan Başakşehir’in zirveye tutunabilmek için tek seçeneği kazanmaktı. Oyundan düşmesi beklenen İstanbul temsilcisi, 65. dakikadan sonra müthiş bir direnç gösterdi. Sadece direnç mi? Sayısız da pozisyon üretti. Visca’nın sağdan yarattığı üç net tehlike vardı ki, kaleci Onur bu vuruşlarda inanılmaz refleksler gösterdi. O kurtarışlar belki de şampiyonu belirledi.
Sonuç Başakşehir’in sezon boyu sergilediği mücadelenin karşılığı olmadı elbette. Yiğidin hakkını verelim, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi rakipleri geride bırakıp son iki haftaya kadar şampiyonluk kovalamak, büyük bir alkışı hak ediyor. Tebrikler Abdullah Avcı ve öğrencilerine, lige kattıkları renk için...