Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hafta boyu yaşatılan gergin atmosfer ve maç sırasında tribünlerin yükselttiği tansiyon, görüldü ki Fenerbahçe’yi etkilemek bir yana, motive etti. Aksine bu tarz ortamlara alışık olmanın tecrübesi ile daha kontrollü ve sakin kalarak rakibin oyunu bozmayı bilen sarı-lacivertli takım maçın önemli bölümünde oyunu istediği gibi yönlendirmeyi bildi. Trabzonspor’un ilk on dakikadaki baskısını atlattıktan sonra topa daha çok sahip olarak Alex’in başlattığı hücumlarda rakip kalede etkili olmaya başladı. Caner orta alanı kontrol ederken, sağda Gökhan’ın solda Ziegler’in çıkışları, Mehmet Topuz’un yaptığı boş koşular Trabzonspor savunmasına zor anlar yaşattı. Zaman zaman çizgi halinde yakalanan savunma Baroni’yi unuttuğunda geliyorum diyen golü ağlarında gördü ev sahibi takım. Aykut’un kontrol etmekte zorlandığı Alex takımını bir orkestra şefi gibi yönetirken, direkten dönen vuruşu kendisi adına büyük şanssızlıktı. Trabzonspor’da Colman ve Alanzinho’nun olağanüstü çabaları orta alanda dengeleri tutmaya yönelik önemli bir etkendi.
Şenol Güneş ikinci yarıya ofansa dönük değişiklikler ile başladı. Kapanan Fenerbahçe karşısında hücum zenginliği yaratabilmek adına yapılan bu hamleler, maça neden böyle başlamadı sorusunu akıllara getirdi. Kanatlardaki değişim Serkan’ı orta alanda daha etkili pozisyona soktu. Bu düşünce kısa sürede meyvesini verdi. Fenerbahçe’nin geriye yaslanma hastalığı nüksetti. Gol öncesi yaptığı kritik hataya kadar Burak ile yapışık oynayan Bekir, takımı çıkarken öyle bir top kaptırdı ki, Burak’ın bu ikramı affetme lüksü yoktu.
Trabzonspor eşitlik sayısından sonra da ikinci golü yapabilmek için istekliydi. Kurduğu baskı sonucu kaptığı toplar Fenerbahçe için kabusa dönüşebilirdi. Ancak iki kez Burak ve Halil bitirici vuruşlarda yetersiz kaldı.
Maçın son bölümleri ise Trabzonspor için şans, Fenerbahçe adına talihsiz anların yaşandığı pozisyonlara tanık oldu. Eksik yakalanan savunma önce Özer’i, sonra da Bienvunu’yu seyretti, bu iki oyuncunun vuruşlarında ise direkler topa geçit vermedi.
Trabzonspor kazanabileceği maçı kaybedebilirdi de. Sahasında mutlak kazanma düşüncesinin yarattığı stres maçın büyük bölümünde istediklerini yapmasını engellerken, aldığı tek puanla en azından prestijini kurtarmış oldu.