Lafı gevelemeyeceğim. Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Kurulu ve kulüplerin ortak kararı ile yapılan “operasyon” Türk hakemliğinin uluslararası itibarını uzun süre onarılmayacak şekilde zedelemiştir.
FİFA Hakem Komitesi Başkanı Pierluigi Collina, Dünya Kupası’na aday hakemimiz Cüneyt Çakır’ı arayarak, “Neler oluyor orada?” diye soruyor.
UEFA Hakem Kurulu Başkanı ve bir zamanlar bizde de eğitimci olarak görev yapan Roberto Rosetti federasyon yöneticilerine yaşadığı şoku aktarıyor.
FİFA ve UEFA’da önemli konumlarda bulunan yetkililer Türkiye’deki son gelişmelere anlam vermeye çalışıyor.
Herhangi bir ülkede böyle bir karar alınsa, “Maç mı sattılar, bahis mi oynadılar, bir örgüt ile bağlantıları mı var?” soruları akla gelir.
Çakır özelinde değil, yıllarca uluslararası arenada maç yönetmiş Fırat Aydınus, Ali Palabıyık ve yeni kokart takan Abdülkadir Bitigen ile birlikte aynı torbaya sokulanların hangi gerekçe ile bitirildiğini sorguluyorlar.
Tüm sorular yanıt beklerken, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamalar kimseyi tatmin etmedi. Edemezdi de. Benim aklımda kalan tek konu var. Başkan isim vermedi, ben söyleyeyim; Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus’un kendilerini MHK’nin üzerinde gördüğünü ve işleyişi aksattıklarını ima etti.
Bu sadece Gündoğdu’nun fikri değil. TFF de öyle düşünüyor!
Kimseye anlatamazsınız!
İyi de, bunu FİFA ve UEFA’ya nasıl izah edersiniz? “İki hakem çıkmış bizi içten yıkmaya çalışıyor” söylemine inanacaklarını mı sanıyorsunuz? Ya da iki darbe ile yıkılacağınızı mı?
Evet, bizi uzaktan izleyenler şokta. Ve öyle bir koz verdiniz ki ellerine, artık ne federasyona, ne MHK’ye ne de hakemlerimize güvenecekler.
“Yerliyiz, milliyiz” diyen ve ülkesinin itibarını düşünenler 4.5 aydır planladıkları operasyonu sezon sonuna erteleyebilirdi!
Cüneyt Çakır üçüncü kez Dünya Kupası’na gitse, sadece kendisi mi prestij kazanacaktı?
Futbolda geldiğimiz nokta belli. Büyük bir travma yaşanıyor. Yıllardır camianın içindeyim. Hakemin en büyük düşmanı hakemdir. Asla birlik olamadılar, olamayacaklar. Herkes kendi çıkarını düşünür.
Yakın geçmişte da benzer olaylar yaşadık. Birçok hakemin canı yandı. Kimsenin gıkı çıkmadı. O zaman ortak bir tavır gördünüz mü ki şimdi dayanışma bekliyorsunuz?
Gemisini yüzdüren kaptan makbuldür bu düzende!
Gündoğdu’ya üzülüyorum
MHK başkanının içinde fırtınalar koptuğuna eminim. Bu radikal kararları tek başına alamayacağını herkes biliyor. TFF başkanı ile bazı yöneticiler ve bir kaç kulüp istedi diye, aylar öncesinden planlanmış operasyonu yapmak Gündoğdu’ya kaldı.
Kamuoyuna açıklayamadığı pek çok şey olduğu ve “yutkunmak” zorunda kaldığını tahmin ediyorum. İki seçeneği vardı; ya istifa edecek, ya da federasyonun ve bazı kulüplerin “haklı-haksız” taleplerini uygulayacaktı.
Lakin unutmayın, gerçeklerin er-geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.
Özkahya nereden çıktı?
Merkez Hakem Kurulu’nun 8 Mart operasyonundan sonra bazı spor programlarını şaşkınlıkla izliyorum. “Aforoz” edilen isimler içinde eski FİFA kokartlı hakem Halis Özkahya’nın adının geçmesi, fotoğrafının kullanılması inanılır gibi değil. Arkadaşlar; Özkahya aylar önce hakemlikten istifa ettiğini açıkladı. Zaten Süper Lig kadrosunda değildi ki. Azıcık özen gerekmez mi?
Bu arada Halis hocayı öngörüsünden dolayı kutluyorum. Bu günleri, yaşanacak gelişmeleri sezmesi ve hakemlikten elini ayağını çekmesi kayda değerdi. Haklısın, çok doğru yapmışsın Halis kardeşim!
Suç duyurusundan takipsizliğe!
Fenerbahçe- Trabzonspor maçı sırasında ve sonrasında yaşananlar malum.
Sarı-lacivertli kulüp ile Futbol Federasyonu arasındaki sosyal medya diyaloğu geceye damgasını vurmuştu.
Sonra ne oldu? TFF bir açıklama yaparak, Fenerbahçe kulübü hakkında, “6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında suç teşkil eden durumlara ilişkin, geniş kapsamlı inceleme başlatılmıştır. Federasyonumuzun Yönetim Kurulu Üyelerine ve atadığı görevlilerine karşı yapılan, kabul edilemez suçlamalar nedeniyle, Cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz” dedi.
Bak sen şu işe! Ben de safça disiplin kurulu kararını bekledim.
Ama o ne? Savcıları harekete geçmeye çağıran federasyonun yargı kurullarından biri olan PFDK, gerek başkan Ali Koç’un gerek kulüp internet sitesinden yapılan ağır suçlamaların “ceza tayinine” yol açmadığına hükmetti.
Eee, yarın savcılık bir soruşturma başlatırsa sormayacak mı federasyona? “Kardeşim topu bize attın da, sen neden ceza vermedin?” diye.
Değildir!
“Bir insana başkaları yanında verilen öğüt, öğüt değil hakarettir...” Hz. Ali