İki sarsıcı depremi peşi sıra yaşadı Trabzonspor. Tamamlanamayan Fenerbahçe maçının nihai faturası henüz kesilmedi. Bordo-mavili kulübün alacağı ceza, kuşkusuz can sıkacak. Hemen ardından yönetim 6 oyuncuyu kadro dışı bıraktı. Onların da kaderi meçhul.
Bordo-mavili takım, işte böylesi hasarlı ve bozuk bir ruh halinde gitti Eskişehirspor deplasmanına.
Ya Eskişehirspor? Bitime 4 maç kala üstteki iki rakibiyle 6 puanlık farkı kapatıp bir mucizeyi gerçekleştirmek, yürek kaldıracak stres değildi elbette. Dolayısıyla ilk etapta Trabzonspor sınavına, “olmak veya olmamak” gibi sezonun özeti sayılabilecek bir anlam yüklendi.
Maçın sonucuyla ilgili Trabzonspor’da dün görev yapan futbolculara söyleyecek fazla söz yok. 90 dakikanın önemli bölümünü savunma yapmaya çalışarak geçirdiler. Her hafta başka bir kadro ve olmayan oyun sistemi ile daha fazlası ne olabilirdi ki?
Kişisel yetenekleriyle ön plana çıkacak iki isimden Muhammet Demir arkadaşlarının ısrarla attığı yüksek toplarda, iki uzun stoperin arasında kayboldu. İkinci yarıda bir kez savunmanın arkasına sarktı, ona da Boffin geçit vermedi.
Mehmet Ekici ise hiç inisiyatif üstlenmedi. Meşin yuvarlak ayağına geldiğinde ya faule gitti, ya rakibe teslim etti. Oysa böyle bir maçta onun yapacağı katkı çok önemliydi.
Eskişehirspor’un kontrolünde giden maçın kırılma anı, ilk yarının uzatma dakikalarında çalınan penaltı düdüğü oldu. Ceza alanı içinde Aykut’un kapattığı koluna çarpan topa hakem Halis Özkahya önce devam dedi. Bir kaç saniye sonra çizgi hakeminin uyarısı ile beyaz noktayı gösterdi. Bize göre çok ağır bir karardı. İp orada koptu. Pozisyonda sarı kart gören Aykut, atıştan sonra Kıvanç’ın tahriklerine karşılık verince, kırmızı kartla takımını on kişi bıraktı!
Eksik kalan Trabzonspor ikinci yarıda iki genç oyuncusu Yusuf Yaylı ve Melih’in takıma getirdiği enerji ile hareketlendi. Ancak takımın kapasitesi ve gücü belli. Skoru değiştirecek silahlarının kısıtlı olması, bunların da tutukluk yapması, Eskişehirspor’un kümede kalma umutlarını sıcak tuttu.
Trabzonspor gibi hedefsiz kalmış bir takım, bundan sonra prestij maçları oynayacak ise eğer, Hami hoca kadroda ne kadar genç yetenek varsa kalan üç maçta kullanmalı onları. Dün de gördük, bu takımın geleceği o gençler. Gerisi teferruat!