Darılmaca, gönül koymaca yok. İşimiz; bildiğimiz ve anladığımız kadarı ile gördüklerimizi yazmak. İçinde eleştiri de olabilir, övgü de. Trabzonspor, rakibinin 77 dakika on kişi oynadığı maçı kazanmayı beceremiyorsa, ortada sorgulanması gereken önemli şeyler var demektir. Teknik direktör Rıza Çalımbay’ın oyun stratejisi, futbolcu tercihleri, sahaya sürdüğü kadronun performansı, hakem kararıyla attığı gol, elbette konuşulacaktır.
Futbolda dengeler çok önemlidir. Maçı eşit sayıda oyuncu ile bitirmek gibi. Trabzonspor’un dün Konya’da bıraktığı puanlar için, kabul edilebilir hiçbir gerekçesi yok. Rakip, maçın başı sayılabilecek bir bölümde eksik kalmış, ne yaparsınız? İki ön liberoya gerek yok. Birini kenara alır, hücum etkinliğinizi artıracak bir formül ararsınız. Bir teknik adamın görevleri arasında B, C planlarını üretmek vardır. Madem “Şampiyonluk iddiamızı sürdürmek istiyorsak dört maçımızı da kazanmak zorundayız” diyorsunuz, böyle bir atmosferde önünüze gelen avantajı elinizin tersi ile itemezsiniz.
Ali Turan oyundan atıldıktan sonra Rıza hoca ne düşündü merak ediyorum. ‘Nasıl olsa bu anlayışla kazanırız’ dedi ise, ki öyle görünüyor, doğru bir analiz yapamamıştır. 55. dakikaya dek bekledi Çalımbay. Biz ofansif bir değişiklik bekliyorduk. Kötü oynasa rakip eksiltme becerisi aşikâr, duran toplarda her daim etkili olan Yusuf Yazıcı’nın yerini Sosa’ya bırakması büyük sürpriz oldu. Okay, N’Doye hatta Abdülkadir gelirdi de aklımıza, Yusuf asla.
Ya Milisovic’in attığı gol? On kişi kalmış Konyaspor aslanlar gibi mücadele ederken, maçı çantada keklik gören oyuncu topluluğunun ortak zaafı söz konusu idi. Trabzonspor’un enerjisi ve sayısal üstünlüğü ile anında reaksiyon vermesi beklenirken, eşitlik sayısı tam yarım saat sonra acaip bir penaltı kararıyla geldi. Hakem Mete Kalkavan elini düdüğe geç götürse de yanlıştan vazgeçmesi doğruydu. Gelelim Burak’ın ikinci golüne. Çıplak gözle, tekrarını izlemeden, ofsayt olduğunu düşünüyorum. Bazen futbolun adaleti yok derler ya. Var, inanmayın. Trabzonspor maçı böyle bir golle kazansaydı, Konyasporlu her oyuncunun emeğine, formasına akıttığı tere, yazık diyecektik. Beşiktaş’ın niçin kadrosunda düşünmediğini hâlâ anlayamadığım Orkan’ın son dakika frikiğinde kaleci Onur’un büyük hatası, futbolda “adalet” olduğunun tescili resmiyete dökülmesi idi.
Trabzonspor’un hocası, forma şansı bulan her futbolcusu, Konyaspor maçından ders çıkarmalı. “Ben, biz nerede hata yapıyoruz?” demeli. Konyaspor bileğinin hakkı ile puanı kurtardı. Fenerbahçe maçı, hepsi için çok önemli bir sınav. Havlu da atabilirler, devam da diyebilirler.