Hani, “kader ağlarını örüyor” diye bir söz vardır. Sezonun son virajına girilirken, Çaykur Rizespor için “kader” maçı bundan dört hafta önce oynanmıştı aslında. Karadeniz temsilcisine “küme düştü” gözüyle bakılırken, Bursaspor’u bu sahada 6-0 gibi farklı bir skorla yenmesinin, ligin kaderini etkileyeceğini kim kestirebilirdi ki?
Tıpkı Bursaspor’un aynı süreçte hiç maç kazanamayacağının hesap edilememesi gibi. İnanılmaz şeyler oldu üç haftada. Yaşananlar Rizespor’a direnç ve motivasyon, kırmızı çizginin hemen üzerine yerleşen Bursaspor’a ise stres getirdi.
Lakin, kendi göbeğini kesmek yetmiyordu Rizespor’a. Önce Alanyaspor karşısında kazanıp görevini yapacak, sonra Bursaspor’un Trabzon deplasmanında puan kaybetmesini bekleyecekti. Yani bedenler sahada, kulaklar yüz kilometre ötede olacaktı.
Zordur bu tarz maçları oynamak. Düşündüklerinizi yapamaz, soyunma odasında konuşulanları hatırlamazsınız. Bir an önce gol bulma telaşı takımı gerer. Oyun disiplininden kopar, kendi işinizi zorlaştırırsınız.
Dün de Alanyaspor karşısında bu ruh halini yaşayan bir Rizespor vardı. Oyunun kontrolü maçın genelinde konuk ekipte kaldı. Dilediği gibi top çevirdi, hızlı hücumlarla pozisyon üretti. Salaka ve Efecan’ın vuruşlarında kaleci Gökhan’ın kritik kurtarışları olmasa, Rizespor için her şey çok daha zorlaşabilirdi.
Buna karşın rakip kalede hemen hiç etkili olamayan Rizespor, ilk yarının uzatma dakikalarında Kweuke’nin “düşmesiyle” kazandığı penaltıyı Süleyman ile gole çevirince, derin bir “ohh” çekti ve içeriye moralli girdi.
Girdi de, kader ağlarını haftalar öncesinden örmeye başlamıştı belli ki. Kimi kendine yonttu cilvesini, kimi makûs talihin habercisi gördü. Trabzon’dan önce müjdeli haber geldi. Hemen ardından da Bursaspor’un beraberlik sayısı ve galibiyet golü.
Rizesporlu futbolcuların ruhları başka alemlerde dolaşıyordu artık. Son 20 dakika bittiğinde ya kâbus gerçek olacak, ya bir mucize gerçekleşecekti. Son düdükler çaldığında Rize’ye düşen, hüzün ve hayal kırıklığı oldu.
35 yıla yakın bu mesleğin içindeyiz. Benzer trajedilere defalarca tanıklık ettik. Şimdi kimse kalkıp bir başkasını suçlamasın. Kentler ve camialar gereksiz husumet ile düşmanlık üretmesin. Her koyunun kendi bacağından asıldığı bir düzende sorumlu aranacaksa, insanlar başka mecralara değil, içeri bakmayı bilsin.
Rizespor’a geçmiş olsun diyor ve en kısa sürede Süper Lig’e geri dönmesini temenni ediyoruz.